Haber-Analiz
Editörün kaleminden
İzmir’de 6 Ağustos’tan itibaren tüm ilçelerde zorunlu tasarrufa gidiyor. Yani günde 6-10 saat arası su kesintileri olacak.
İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın son açıklaması; “Bu sene başından beri su kriziyle ilgili hazırlandık. İzmir’de iktidarın siyasetçileri agresif konuşuyor. CHP’nin siyasetçileri naifler, sessizlikle karşılıyorlar. İzmir’in adı çıktı ama, bizden daha kötü şehirler var. Kesintiler oluyorsa, su kasım aralık aylarına kadar yetsin diye. Önümüzdeki yıllarda soruna çare bulmamız lazım. Suyu getirmek DSİ’nin görevi. İZSU’nun yapabileceği bir şey yok.”
Barajların durumu belli. Bitti bitecek. Bu durum aylar öncesinden belliydi. İşimiz yağmurlara kaldı.
Ancak tam bu noktada İzmir’in daha önce de su sıkıntısı yaşadığını hatırlayalım.
Başkan Aziz Kocaoğlu’nun görevde olduğu dönemde bu iş nasıl yürümüş.
Bası Danışmanı Reşat Yörük’ün 26 Temmuz’da Özgür basın Grubunda yaptığı bir paylaşım dikkat çekmişti; “Aylar öncesinden su tasarrufu kampanyasına başlamalıydık. Bireysel çabalarımız kitlesel bir ivme kazandığında, ortaya çıkan sonuca inanın çok şaşıracaksınız.
Geçmişte İzmir bunu başardı çünkü.
2007 yılındaki büyük kuraklık tehlikesine karşı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU öncülüğünde başlatılan kampanya, kısa sürede toplumsal bir harekete dönüşmüştü. Kampanyanın ilk ayında, İzmirlilerin tükettiği su miktarı, bir önceki yılın Mayıs ayına göre yüzde 5.15 oranında geriledi. İZSU’nun kesinti yapmamasına rağmen… Bu oran, en sıcak aylar olan Haziran’da 7.55, Temmuz’da 8.51, Ağustos’ta da yüzde 14’e yükseldi.
Özetle…
Su kaynaklarının korunması, yalnızca bireysel çabalarla sınırlı kalmaz, kalmamalı! Mutlaka toplumsal katılım aktif olarak devreye girmeli.
Bunun yolu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü’nün liderliğinde yürütülecek; sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları ve özel sektörüyle tüm İzmir’in topyekûn içinde olacağı güçlü bir su tasarrufu (sosyal sorumluluk) kampanyasıdır.
Şimdi değilse ne zaman?”
Bugünlerde İzmir medyasında su tasarrufuna ilişkin önlemlerin geç kalındığına işaret ediliyor.
Hatta vatandaşın şu haklı tepkisi var; “Akmayan suya mı tasarruf?!”
Türkiye’nin en yüksek su faturaları ile karşı karşıya kalan İzmirliler, tam da bu noktada faturalarda gösterdiği tepki gibi su sıkıntıları ile ilgili tepkilerinde Büyükşehir’i sorumlu tutuyor.