
Türkiye, 1 Ekim 2023 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Birliği’nin (AB) Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) ile birlikte, çevre dostu uygulamalara hızla uyum sağlamaya yönelik adımlar atmaya başladı. SKDM, 2026 yılında geri dönüşümde AB’ye yapılan tüm ihraç ürünlerini kapsayacak şekilde genişleyecek.
Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Biz SKDM uygulamasına nasıl uyum sağlayacağımızı tartışırken, atık yönetim sistemimizin AB’ye nasıl uyum sağlayacağı sorusuna aynı önemi vermiyoruz” dedi. Gençer, Türkiye’nin atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçlerini Avrupa Birliği Atık Sevkiyatı Tüzüğü’ne uygun hale getirmesi gerektiğini vurguladı.
EVSEL ATIKLARDA GERİDEYİZ
Gençer, aynı zamanda SKDM ile eş zamanlı yürürlüğe girecek olan zorunlu geri dönüştürülmüş hammadde kullanımının, Türkiye’nin AB ülkelerine yapılan ihracatında bir engel oluşturabileceğine dikkat çekti. Türkiye’de endüstriyel atıkların toplanması ve geri dönüşümünde önemli mesafe alındığını belirten Gençer, evsel atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşümünde AB ülkelerine göre geride olduklarına işaret etti.
Gençer, Türkiye’nin AB’nin çevre düzenlemelerine uyum sağlaması için bir finansman modeli oluşturamamasının sorun yarattığını söyledi. Ayrıca, Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin yasal altyapısının tamamlanması ve mali yükümlülüklere ilişkin hazırlıkların SKDM’ye uygun olarak yapılması gerektiğini ifade etti. Türk ihracatçılarının karşılaşabileceği ek mali yüklerle ilgili olarak Gençer, “Karbon fiyatlandırma mekanizmasının ihracatçı sektörlerimiz üzerinde oluşturacağı ilave maliyetlere yönelik olarak, ihracatın finansmanında kullanılacak araçların çeşitlik ve etkinliğinin de artmasını bekliyoruz” dedi.
AB’YE GERİ DÖNÜŞÜM İHRACATI; YÜZDE 50
Gençer ayrıca, Türkiye’nin AB ülkelerine olan ihracatının yaklaşık yüzde 50 olduğunu hatırlatarak, Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın Türk ihracatçıları için bir rol model olmasını ve Türkiye’nin en kısa sürede Emisyon Ticareti Sistemini kurarak AB cephesinde mahsuplaşma mekanizmasına dâhil edilmesini beklediklerini ifade etti.