“Doluluk var ama kârlılık yok”
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, turizm sektöründe sürdürülebilirliği tehdit eden unsurların giderek arttığını belirterek, “Sektörün ayakta kalabilmesi için acil yapısal dönüşüm şart” dedi.
ETİK Başkanı Mehmet İşler, hem Türkiye’de hem de dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin turizme etkilerini değerlendirdi.
Sektörün son yılların en zorlu dönemlerinden birini yaşadığını vurgulayan İşler, artan maliyetlerin otellerin kârlılığını ciddi biçimde zorladığını söyledi.
İşler, “Yüksek faiz oranları, artan enerji ve personel giderleri, SGK primleri ve vergi yükleri otellerin mali yapısını zorluyor. Doluluk oranları yüksek görünse de işletmeler maliyet baskısı altında eziliyor. Enerji, gıda, içecek, iş gücü, bakım ve finansman giderleri son iki yılda olağanüstü arttı. Faiz oranları yatırım yapmayı neredeyse imkânsız hale getirdi. Doluluk var ama kârlılık yok. Bu sürdürülebilir bir tablo değil,” dedi.
Turizmde kalıcı başarı için sektörün artık “verimlilik, dijitalleşme ve enerji tasarrufu” temelli bir modele geçmesi gerektiğini belirten İşler, şu uyarılarda bulundu:
“Her işletme kendi içinde tasarruf, planlama ve verimlilik kültürünü oluşturmalı. Enerji yönetiminden personel planlamasına, satın almadan dijital pazarlamaya kadar tüm süreçler yeniden gözden geçirilmelidir. Artık ‘dolu olsun yeter’ dönemi bitmiştir. Kârlı doluluk devrine geçmemiz gerekiyor.”
Turizmin Türkiye için stratejik öneme sahip bir sektör olduğunu hatırlatan İşler, sektörün yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik bir değer taşıdığını ifade etti.
“Turizm; ülkeye döviz kazandıran, cari açığı azaltan, ekonomiye can suyu veren bir alandır. Aynı zamanda Türkiye’nin dünyaya açılan yüzüdür, vitrinidir. Bu vitrin güçlü kalmalıdır,” diyen İşler, turizm işletmelerinin yalnızca finansman değil, kamusal yükümlülükler açısından da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
İşler, otelcilerin en büyük sıkıntısının SGK primleri, vergiler ve yerel harçlardan kaynaklandığını belirterek, devlet ve özel sektörün el ele verip kapsamlı bir turizm reformu başlatması gerektiğini söyledi.
“Faiz yükü, SGK primleri, stopaj, KDV ve konaklama vergisinde kalıcı düzenlemeler zaman kaybetmeksizin yapılmalıdır. Bu sadece turizmci için değil, Türkiye ekonomisi için de zorunluluktur. Erken hareket edilmeli, 2026 sezonuna hazırlık bugünden başlamalıdır. Sektörün nefes alabilmesi için yapısal dönüşüm artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Aksi halde birçok tesis önümüzdeki sezonu çıkaramayacaktır.”