Denetimli Serbestlik Yükümlülerinden Topluma Destek.. Örnek dayanışma!

İzmir’de sosyal sorumluluk ve toplumsal dayanışma adına örnek bir iş birliği hayata geçirildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde; İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanlığı ve Ege Yemek Sanayicileri Derneği arasında imzalanan protokol ile hem ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek ulaştırılıyor hem de denetimli serbestlik yükümlülerinin topluma kazandırılması hedefleniyor.

Yükümlülere Meslek, İhtiyaç Sahiplerine Destek

Protokol çerçevesinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü binasında yer alan yemekhane, Türk Kızılay tarafından modern bir aşevine dönüştürüldü. Haftanın beş günü üretim yapan bu aşevinde, hayırseverlerin katkılarıyla hazırlanan yemekler sefer taslarıyla ihtiyaç sahiplerinin kapılarına kadar ulaştırılıyor. İlk etapta Konak ilçesinde başlayan yemek dağıtımları, kısa süre içinde daha geniş bir alana yayılması hedefleniyor.

Bu iş birliği sayesinde denetimli serbestlik yükümlüleri; üretim sürecine aktif katılarak hem mesleki beceri kazanıyor hem de topluma fayda sağlayan bir görev üstleniyor. Böylece yükümlülerin yeniden sosyalleşmeleri, sorumluluk bilinci geliştirmeleri ve topluma uyum süreçlerinin hızlanması amaçlanıyor.

“Dayanışmanın Güçlü Bir Simgesi”

Türk Kızılay İzmir İl Başkanı Kerem Baykalmış, aşevinin yalnızca yemek üretimi değil, aynı zamanda toplumsal birliktelik ve dayanışmanın da bir simgesi olduğunu vurguladı. Baykalmış, şunları söyledi:

“İzmir’de hayata geçirdiğimiz bu aşevi, sadece sıcak yemek üretiminden ibaret değil; aynı zamanda dayanışmanın, paylaşmanın ve toplumsal sorumluluğun güçlü bir simgesidir. Hayırsever bağışçılarımızın desteğiyle hazırlanan bu yemekler, ihtiyaç sahiplerinin evlerine ulaşarak gönüllere dokunuyor. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyor, bu örnek iş birliğinin tüm Türkiye’ye ilham olmasını diliyorum.”

İzmir’de Umudu Büyüten Proje

İzmir’de hayata geçirilen bu örnek uygulama, bir yandan ihtiyaç sahiplerinin günlük yaşamlarına sıcak bir katkı sunarken, diğer yandan denetimli serbestlik yükümlülerinin topluma kazandırılmasına olanak tanıyor. Hem sosyal sorumluluk hem de insani yardım boyutuyla öne çıkan proje, İzmir’de iyiliğin çoğalmasına, umutların büyümesine ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesine vesile oluyor.