DOLAR
42,0897
EURO
48,4156
ALTIN
5.385,41
BIST
10.914,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir
Az Bulutlu
24°C
İzmir
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
23°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
23°C

Yeşil Hidrojen’de mevzuat değişikliği gecikiyor!

Yeşil Hidrojen’de mevzuat değişikliği gecikiyor!
25.03.2024 11:20
A+
A-

Yeşil Hidrojen, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını yerli üretim ile azaltacağı

kaynakların başında geliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “Türkiye Hidrojen

Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası”nda Yeşil Hidrojen için 2035 yılında 5 bin Megavat

(MW) elektrolizör kapasitesi hedefi belirlenirken; pek çok Bakanlık ve kamu otoritesinin

mevzuat oluşumunda söz sahibi olması, mevzuat oluşturma sürecini geciktiriyor.

YERLİ VE YABANCI YATIRIMCI BEKLEYİŞTE

Türkiye’de Yeşil Hidrojen üzerine uzmanlaşan şirketlerin başında gelen TEKSİS İleri

Teknolojiler’in Genel Müdürü Hüseyin Devrim yaptığı değerlendirmede; yerli ve yabancı

yatırımcının Türkiye’nin ulusal hedeflerine uygun mevzuat oluşturma sürecini oluşturmasını

beklediğini söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve

İklim Değişikliği Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın içinde bulunduğu bu sürecin gecikmelere

sebep olduğunu anımsatan Devrim, “Türkiye’nin net sıfır hedeflerine ulaşmasında,

emisyonu yüksek sektörlerin ise karbon yakalama süreçlerinde Yeşil Hidrojen kritik rol

üstleniyor. Tüm dünyada ‘Geleceğin Enerjisi’ olarak tanımlanıyor. Türkiye, bu enerji

türünde dünyanın en yüksek potansiyeline sahip ülkeleri arasında. Yatırımcıların

beklentisi, mevzuat hazırlıklarını tek bir Bakanlığın eşgüdümünde yürütülmesi. Enerji

Bakanlığı’mızın yol haritasını açıklaması açıklamasının üzerinden bir yıldan fazla süre

geçti. Bu durum yatırım iştahını olumsuz etkiliyor. Tek bir kamu otoritesinin, mevzuat

tarafından dünyadaki iyi uygulama örneklerini baz alarak ve ülkemizin koşullarına hızla

uyarlayarak regülasyonlarını tamamlaması hepimizin beklentisi.” Dedi.

“KAMUNUN İÇİNDE OLDUĞU KÜMELENME ŞART”

5 bin MW elektrolizör kapasitesinin Türkiye’de konuşlu şirketlerin oluşturacağı

konsorsiyumlar tarafından üretilmesi taşıdığı öneme dikkat çeken Hüseyin Devrim, bu

konuda da kamunun içerisinde yer aldığı bir kümelenme stratejisine ihtiyaç duyulduğunu

vurguladı.

Nükleer Enerji yatırımları için oluşturulan Nükleer Sanayi Kümelenmesi’nin (NÜKSAK) bu

anlamda özgün bir örnek olduğunu sözlerine ekleyen TEKSİS Genel Müdürü Hüseyin

Devrim, şu değerlendirmeyi yaptı:

“2022 yılı itibarıyla tüm dünyada 95 Milyon Ton Hidrojen tüketildi. Ancak bu tüketim

2030 yılında 150 milyon tona, 2050 yılında ise en iyimser tahminle 540 milyon tona

yükselecek. Türkiye bu pastadan en yüksek payı alabilecek ülkeler arasında ilk

sıralarda. Yeşil Hidrojen üretebileceğimiz elektrolizör kurulu güç kapasitemizin 2030

yılında 2.000 MW’a, 2035 yılında 5.000 MW’a ve 2053 yılında 70.000 MW'a ulaşmasını

hedefliyoruz. Bu hedefler önümüzdeki 30 yılda Yeşil Hidrojen’e elektrolizör ve

depolama sistemleri için yaklaşık 100 milyar Euro yatırım yapılması anlamına geliyor.

Bu yatırımın ülkemizde konuşlu şirketler tarafından gerçekleştirilmesi; kaynak olarak

sadece suyu kullanacak, emisyonu da sadece su olacak bir yerli enerji kaynağını, yerli

üretimle yapmamız anlamına geliyor. Bu büyük hedefler için kamu otoritelerimizin de

yer alacağı bir ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’ kurmamız gereklilik olarak öne çıkıyor.”

Avrupa Birliği’nin, doğalgazda Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması hedefinde Yeşil

Hidrojen’e büyük önem verdiğini kaydeden Devrim; Hidrojen Adaları, Hidrojen Boru Hatları,

Avrupa Hidrojen Bankası gibi girişimlerin hızla hayata geçtiğini sözlerine ekledi.

DÜNYADA ÜRETİLEN HİDROJENİN %4’Ü “YEŞİL”

Dünyada yıllık 95 milyon ton Hidrojen üretilirken, bu üretimin sadece yüzde 4’ü Yeşil

Hidrojen sınıfına giriyor ve yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. Üretimin kalan yüzde 48’i

doğalgaz, yüzde 30’u petrol, yüzde 18’i ise kömür kaynak kullanılarak gerçekleşiyor.

Kömür kaynaklı hidrojen üretimi “Kahverengi Hidrojen” olarak adlandırılırken, doğalgaz

kaynaklı üretilen hidrojen “Gri Hidrojen” olarak tanımlanıyor. Yenilenebilir kaynaklardan

üretilen elektrik kullanılarak sudan üretilen hidrojen ise literatürde “Yeşil Hidrojen” olarak

adlandırılıyor.

Türkiye’nin ulusal hedefleri arasında Yeşil hidrojen üretim maliyetini 2035 yılında 2,4

USD/kgH2 ve 2053'e kadar 1,2 USD/kgH2 altına düşürmek yer alıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.