Devlet üniversitelerine ait 2024 Sayıştay Raporlarını web sitesinden detaylı görebilirsiniz. Zaten haberler de yapıldı.
2024 Sayıştay denetim raporları, İzmir devlet üniversitelerinde kamu kaynaklarının kullanımı ve idari işleyiş açısından ciddi yapısal sorunlara işaret ediyor. Bu bulgular, yalnızca bir üniversitenin mali disipliniyle ilgili değil; aynı zamanda yükseköğretim kurumlarının kamuya karşı hesap verebilirliği ve akademik ahlakla olan ilişkisini sorgulamamıza neden oluyor.
Bazı bulgular şöyle;
-Ege Üniversitesi: 3 milyar TL zarar açıklayan döner sermaye işletmesi, ruhsatsız Öğrenci Köyü ve ihale limitlerinin aşılmasıyla gündemde.
-Dokuz Eylül Üniversitesi: Tıbbi cihazların yıllarca kullanılmadan depoda bekletilmesi, hastane hizmetlerinde maliyet analizlerinin yapılmaması dikkat çekiyor.
-İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü: Akademik kadro yetersizliği ve proje belgelerindeki eksiklikler, bilimsel üretimi sekteye uğratıyor.
-İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi: Taşınmazların rayiç bedel altında kiralanması ve eksik kira beyanları kamu zararına yol açıyor.
-İzmir Demokrasi Üniversitesi: yüzde 85’e varan araştırma görevlisi açığı ve sözleşmesiz yürütülen işler, yönetimsel zafiyetin göstergesi.
Üniversiteler bilim mi üretiyor, kamu zararı mı?
Üniversiteler, bilim üretmenin yanı sıra kamuya karşı sorumluluklarını ne kadar yerine getiriyor?
Bu tablo eğitim kalitesinden de uzaklaşıldığının bulguları değil mi?
Bilimsel üretim sekteye uğramış olmuyor mu?
İzmir’in köklü ve yeni üniversiteleri, bilimsel üretim kadar kamu kaynaklarının doğru yönetimiyle de sınav veriyor. Sayıştay raporları, bu sınavda birçok kurumun sınıfta kaldığını gösteriyor. Karne notları çok zayıf!..