Türkiye’nin yeni yıldız ürünü; Siyah incir Kuzey Ege’de yayılıyor

Türkiye’nin kuru incirdeki dünya liderliğini güçlendirecek yeni çeşit “Siyah Orak”, İzmir’in Bergama ilçesinde üretime geçti. Sağlığa faydaları ve geniş üretim potansiyeliyle dikkat çeken Siyah Orak’ta bu yıl ilk hasat heyecanı yaşanıyor.

Kuru incir ihracatında bugüne kadar büyük ölçüde Aydın ve İzmir’in bazı ilçelerinde yetişen Sarılop türü öne çıkarken, Siyah Orak ile üretim alanı Ege’nin kuzeyine ve farklı illere doğru genişletiliyor. Yapılan araştırmalarda Siyah Orak’ın, yüksek polifenol ve antioksidan içeriği sayesinde diyabet, hipertansiyon, kanser ve iltihap gibi hastalıklara karşı koruyucu etkiler sunduğu belirlendi.

“Ege’nin kuzeyini bu ürünle taçlandırmak istiyoruz”

K.F.C. Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM Kuru Meyve ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Birol Celep, Siyah Orak’ın Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.

Celep, “Antioksidan değeri sıra dışı şekilde yüksek. Aflatoksin gelişimine karşı dayanıklı olması da ihracat için büyük avantaj. İzmir’den Çanakkale’ye kadar Ege’nin kuzey arterini bu ürünle taçlandırmak istiyoruz” dedi.

40 bin fidan, 18 bahçe

K.F.C. Gıda’nın Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile yürüttüğü proje kapsamında Anadolu’da bulunan 284 incir çeşidi incelendi. Çalışmalar sonunda seçilen Siyah Orak için Kuzey Ege’de 18 bahçede 40 bine yakın fidan dikildi.

Proje Koordinatörü Ersin Madur, üreticinin ilgisinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Siyah Orak, alternatif ürünlere göre daha fazla kazanç sağlıyor. Üreticiler ürünü görüp denemek istiyor. Biz de örnek bahçeler kurarak destek veriyoruz” dedi.

Adıyaman’da da deneme üretimi

Siyah Orak’ın sadece Ege’de değil, Türkiye’nin birçok bölgesinde yetişme potansiyeli bulunduğunu aktaran Madur, Adıyaman’ın Besni ilçesinde de deneme üretimi yapıldığını ifade etti.

Bergama Bölcek Mahallesi’nde Siyah Orak dikimi yapan üretici Okan Altındağ ise, “Kuraklıkla mücadele ettiğimiz bir dönemde çok su istemeyen, verimi yüksek ve pazar sorunu olmayan bir ürünle tanıştık. Birçok üretici arkadaşım da bu işe yönelmeye başladı” diye konuştu.