TÜRKİYE CUMHURİYETİ 1982 anayasası Md.34; Gösteri ve toplantı hakkı.
İzin almadan herkes bu hakka sahiptir. Silahsız ve saldırısız bu hakkı kullanabilir.
Bu hakkımızın kısıtlanabileceği haller ise açıkça sıralanmıştır.
Ülke bütünlüğü, güvenliği, salgın hastalık, afet vb. şıklar ortaya çıkarsa, kısıtlama getirilebilir.
Ana muhalefet lideri sayın Özgür Özel bir müddetten beri halkı sokağa davet ediyor.
Bu toplantılara katılanlardan bazıları çeşitli şehirlerde (şükür balta hariç silah tespiti yok) ancak saldırı yaptığını görüyoruz.
Molotof, taş, sopa, asit, balta. Ayrıca, bazı madde ve araçlarla polise saldırı yapıyorlar.
ANAYASAMIZA açtım baktım. Araştırdım. Hiçbir satırında bu hakkı kullananlar protesto yaparken; Küfür etsin, maske taksın, taş, molotof da atabilir, balta ile saldırabilir diye yazmıyor.
Kişiler hürriyetini, özgürlüğünü, toplantı gösteri hakkını kullanırken başkasının haklarına zarar veremez.
Bu olayda, devletin savcısının, bir belediye başkanı ve bazı belediye başkanları ile etrafındakilerle birlikte, işlediği iddia edilen suçlarla ilgili yaptığı görev var.
Sayın Özel, kendi partisinden bu belediye başkanları ve etrafındakilerin tutuklanmalarını bahane ederek yaptırdığı gösterilerden zarar görenler yok mu?
Tabii ki var.
İlkönce yine yasalarla görevlendirilmiş kolluk kuvvetine saldırmak hangi Anayasal hak?
Aslında protesto demokratik bir hak. Hatta dozunda ve yasaların öngördüğü şekilde yapılırsa, modern toplumun kullanacağı en tesirli bir yöntem.
Anlayamadığım konu şurası. Toplumun bazı kesimince yanlış, haksız veya istenmeyen bir olay hakkında kamuoyuna ve idareye sesini duyurmak için en iyi bir hak kullanım şeklidir.
Kanunda yazılı yani yasal şekliyle yapılması şart koşulmuş. Başkalarına zarar vererek değil.
Esnafın dükkanını yağma ederek hiç değil. Sokaklarda yapılan bu gösteriler sırasında başka zarar görenlerde var.
Tüm esnaflar, vatandaşlar, ekonomi, ticaret, günlük normal hayat, öğrenciler, tarihi binalar, camiler. Sokaklara çağrılanların içinde öğrenciler de var. Bu gençlerin protestolara katılmasında tabii ki bir yanlış yok.
Anayasal hak kullanımı diyebilirsiniz.
Fakat o topluluk heyecanı ve galeyanı içinde polisimize taşla sopayla saldırıp küfürler ettiğini TV ekranlarında gördük.
Bu suça karışanların tespiti yapılıp tutuklanmaları yasal değil mi? Polise niye kızıyorlar anlaşılamaz.
Bu gençlerin şimdiden sicillerine bir leke düşülmesi gelecek hayatları için önlerinde engel olacak belki de, yazıktır.
Bunları sokağa dökenler hiç mi vicdan azabı duymuyorlar?
İlerde adaletin tecellisi sonucunda belki de çeşitli cezalara çarptırılacak, kanunsuzlar, devletin parasını çalanlar.
Bu gibiler tutuklanmasın salınsın diye kamuoyu baskısı için bu yapılır mı?
Zaten bir suçları yoksa beraatleri olur.
Bence sayın başkan, aklanın da gelin, şayet iddialar ispatlanırsa bizim partimiz böylelerini barındırmaz falan diyerek CHP’yi ayırmanız gerekmez mi?
CHP’nin hırsız, sahtekar, dolandırıcı ile ne işi olur?
Yüce Türk Yargısına güvensizlik niye?
Yargıda tecelli edecek adalet değil de sokaklarda mı adalet?
Amerika’nın kuruluş yıllarındaki Teksas mı burası?
Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına göre TBMM görev alıp yemin edip milletvekili olan, o zaman adalete güvenerek geliyorsa, şimdi mi güvenmiyor?
Siyaset bu kadar mı geniş düşünceli veya başka değişle sorumsuz?
Beğenelim beğenmeyelim hani her konunun çözüm yeri parlamentoydu? TBMM’ydi.
Sayın ana muhalefet liderine tavsiyem.
Empati yapın. Siz iktidara gelmek ve güzel ülkemizi yönetmek istiyorsunuz. İlk seçimde iktidar oldunuz diye düşünün.
O zamanda gençleri, halkı sokaklara dökmek normaldir, diyebilir misiniz?
Doğru, iktidar için başka muhalefet için başka mı?
Türkiye içinde bunlar olurken, dünyayı takip ederek olan bitenler hakkında bir görüş beyan edip hükümetle istişare edeceğinize, yolsuzluk ve usulsüzlükle itham edilen ve kanun tarafından tutuklanan belediye başkanınız için sokaklara insanları dökmek hangi akıldır?
Varsayın ki yargı süreçleri bitti ve suçlular cezalandırıldı.
Parti Genel Başkanı olarak, ben bu kararları tanımıyorum bu karar siyasi mi diyeceksiniz?
Yoksa, Bağımsız Türk Yargısının kararı başımın üstüne, bu arkadaşların partimle hiçbir ilişiği kalmamıştır mı diyeceksiniz?
Bence yüzyılı geçirmiş Yüce Atatürk’ün Kurucu Partisi ilişik kesmeyi yapacaktır.
