Bakan Murat Kurum’la, Başkan Cemil Tugay arasında kurulan dayanışma köprüsü İzmir adına bir umut doğurmuştu.
İzmir Körfezi tartışmaların önünde tutulmalı
Kurum-Tugay köprüsü yıkılmamalı
HABER/ANALİZ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İzmir Körfezi’ne dair hedeflerini anlatmak maksadıyla, bir şişe deniz suyunu ortaya çıkarınca kızılca kıyamet koptu. CHP’liler tepki verince toplantıya ara verilmek zorunda kalındı.
Şişenin içindeki su bir gerçeği ortaya koyuyor. O da; İzmir Körfezi’nin son durumu. Deniz içindeki canlıların can çekiştiği, İzmirliler’in artık kirliliğinden, kokusundan bıktığı İzmir Körfezi, fosseptik çukuruna dönüşüyor. Bugün körfez tüm tartışmaların önünde tutulması gereken çevre faciası yaşıyor. Bunu görmezden gelemeyiz. Kısır çekişmelerle heba edilecek bir durum değil.
Bakan Murat Kurum’la, Başkan Cemil Tugay arasında kurulan dayanışma köprüsü İzmir adına bir umut doğurmuştu. AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’nın siyaset üstü tutarak yakınlaşmalarına ön ayak olduğu Bakan-Başkan iş birliği bozulmamalı.
Elbette körfezi bugünkü durumundan Tugay sorumlu değil ancak, geçmiş yerel yönetimler bal gibi suçlu. Adama demezler mi? Hiç mi bir iyileşme olmaz diye?
İlk defa Hükümet nezdinde bir Bakan, İzmir Körfezi için orta ve uzun vadeli olmak üzere eylem planı ortaya koydu.
Bakanlığın ve belediyenin körfezle ilgili yasal sorumlulukları belli. Anacak, ne belediye bu sorumlulukları yerine getirmiş ne de Bakanlık, konuyu mercek altına alıp, yakın takipte tutmuş. Suçlu aramak mı, sorunu çözmek mi?
İzmir Körfezi artık siyaset üstü tutulmalıdır. Günü geldiğinde zaten vatandaş tercihini sandıkta gösteriyor. Oy için değil, İzmir için artık icraat zamanı. Bakmayın sizi konuyu siyaset malzemesi yapıp tartışanlara.
Tam bu noktada Bakan ve Başkan, dayanışma köprüsünün yıkılmasına izin vermemelidir.