İBER TAMAM GOTHİA İLE HELSİNKİ SIRADA

Hayat değişime çok açık, hele ki tüm spor dallarında ve de hakemliklerinde. Yetişmek, yetiştirilmek, gelişmektir aslolan. Fırsatları kaçırmamak, verilen şansı tepmemek, yaşamı ıskalamamak gerek. Biz ne FİFA hakemleri gördük. FİFA Kokartı takmak, o listeye girmek, girebilmek.

Avrupa’ya Dünya’ya açılan pencere, kapı olduğu gibi. Büyük bir onurdur, ‘Hakemliğin şanı ve de nişanı’dır. Kimileri ”Gönüllerin FİFA’sı”olarak tarihe geçti, kimi işte FİFA dedirtti, kimi de tukaka edildi beğenilmedi haliyle. Tek kelime yabancı dil daha doğrusu ingilizce bilmeden FİFA olanı da gördük. İngilizcesi süper olup da o kokartı verilmeyi, listeye dahi alınmayan, olamayanı, yapılmayanı gördük. Tersi de doğrudur, geçerlidir. Hatta yardımcı hakemliği çok iyi olmadığı halde, ondan daha iyiler bulunduğu halde, dil bilmeyen FİFA’mıza koltuk değnekliği yapanları da gördük. Hakkıyla olanlar, dil bilenler de var haliyle. Ufacıkken ‘Bizim zamanımızda’ diyenler garip gelirdi, araştırırdım haklı olduklarını görürdüm. O zamanlar öyleydi, şimdiben de ‘Bizim zamanımızda diyebilirim’ artık. O yaşa, kıvama, tecrübeye, yaşanmışlığa geldim. Vakti zamanında Milli atlet, MHK Üyeliğimi de yapan Yavuz Tunç hocam ‘gençleştirme operasyonu’ yaptı. Birden değil haber verdi de.

İzmir’de kızılca kıyamet koptu. Tamamen doğru ya da tamamen yanlış bir karar değildi. Zaten böyle veya öyle olmaz hiçbir karar. Şu bir gerçek ki, 45 yaşında 3.lig’de bayrak sallayan olduğu gibi. 12 yıl aralıksız 1.ligde düdük çalan süper lige çıkamayan, çıkartılmayanlar da vardı. Tıpkı ‘1.Ferhat Gündoğdu dönemi’ gibiydi, benzeri yani. Sonra gelenler, rölantiye aldı. O furya bize denk gelmediği gibi. 1 yıl sonra hakemliği bırakanı yaş nedeniyle hakemi klasmanda tuttular. Hakkımı yediler yani, beddua etmem ama. Sonra tekrar alsalar da bu satırların yazanını hoop diye (B) değdiğimiz klasmandan (C)’ye düşürdüler. Patır patır çatır çatır yani. Bugünkü 3.lige. Yükselmeyi beklerken alta indik, Erman abi gibi yani. Gel zaman git zaman. Gençlere destek, lafta kaldı, rafa kalktı. Bakmayın siz aradaki gençlerin zirveye çıktığına haklarıyla, tıpkı devrem İsmet Arzuman gibi. Gün gelir, engel olamazsınız hak yerini bulur, ingilizcesi de vardı FİFA oldu. ‘Daha çok gençsin, erken, piş sonra’ dediler. Yaş ilerledi, yıllar geçti bu kez de ‘Yaşlısın dediler. Çoğumuza. Yaşlı dedikleri de 28 yaşında. Kriter dediklerinin de ayarı şekli şemali bozuldu. Ezberlemek, çok koşmak, yabancı dilde harika.

Peki ‘hakemlik var mı, hakemlik’. Sür sahaya, çık maç yönet de. Felaket, ızdırap. 100 tam puan alan, kural hatası yaptı. Koşu, atletik sınavda ‘at’ gibi koşan, göze giren çölde su bulmuş bedevi gibi ‘Vaay kim bu’ dedirten, koşmayı unuttu sahada yürüdü. 40 metre uzaktan izledi faulleri.  ‘Hakemlik zekâ ve akılı işi ‘derdi merhum hocaların hocası Halil Erdoğan hocam. Zekâ ile akılı yanlış anladılar, insani olanından bahsediliyor. Şeytani olanından değil. Torpil var mı evet var. Her dönem oldu, ‘Olma mı heeç’. Bunları gördük yaşadık. Mesela bu ölçüde Serdar Tatlı ile Mutlu Çelik FİFA olmadı, olamadı, yapmadılar. Yanarım, yanarım onlara yanarım. Kendime bile değil, insan evladı haddini bilmeli. En çok da hakemler. Kasım kasım kasılanların Avrupa’da tek maçı olmadı. FİFA olanların İngilizcesi çok mu iyiydi pek mi bilirlerdi ? Şu ana gelelim, dikkatle takip edelim. Devir değişti, devran döndü. Gençler bunun kıymetini bilmeli. Hani bir söz vardır ya. İçimde hiçbir uhde kalmadı, ‘Spor olsun’ diye hakemliğe başladım ve de ‘adaleti adil olmayı çok sevdim’.  O kadar, kafa aynı kafa. Çok fazla asılmadım. Emek verdim, okudum, çalıştım ama üstüne fazlaca düşmedim. Başka işlere kafam hiç çalışmadı. Masalarında şampanya patlatmadım, ceketlerini tutmadım, çanta bavullarını taşımadım maç raporunu doldurmadım. Güzel ülkemi dolaştım yine de iyi niyetliler de vardı çok şükür. ‘Aaah gençler düşünebilse yaşlılar yapabilse’ diye harika bir söz var.  Çok doğru. ‘Şimdiki aklım olsaydı’ demedim, demem. Yaşadım doya doya. Her yasağın, ‘sakın ha’ tavsiyesinin mantıksız görünse de oranı az da olsa mantıklı sebebi mutlaka vardır. ‘Eşinize, annenize babanıza ailenize bile söylemeyin gideceğiniz yeri maçı’ denirdi, saklattırılırdı. Yerin kulağı var ya, kocaman. Çağdışılık filan da değil.

Kötüler her dönem var. Şikenin, şaibenin önüne geçmek için. İnternet yok cep tel yok, gazeteden öğrensinler. Maça gider genç kardeşim, otelin penceresinden manzarayı, yediği yemeği, masayı sosyal medyada ekler, paylaşır. Adını da yazar,  börek var masada. Nerede olduğu belli zaten, arka tarafta belli, net. Afiyet olsun ye, hayatını yaşa tamam da. Sabaha kadar uyutmazlar sonra. Yasaklandı, uyarıldılar. Şimdi iyi. Bu da böyle TFF sitesinde yayınlanmadan aktarım, paylaşım yasak. Yasak demeyelim de ince bir tavsiye diyelim. Çok doğru. İşi zıvanadan çıkaranlar olur, her zaman her yerde. Şu an genç hakemlere söyleniyor, ‘Kumaşın iyi, olur senden ingilizceni ilerlet, koşu temponu artır kondisyon kazan kuralları ezberleme öğren yut’. Deniyorlar, deneniyorlar, takip ediliyorlar, bakıyorlar.  Bir çift göz misali her sahada. Üç ay da dersine iyi çalışmamışsa, uyarıları es geçtiyse zaten apaçık ortada belli oluyor. Gizli saklı kalmaz hiçbir şey. Bir üst klasmana yükseltmiyorlar, oluyor, bitiyor. Sonra da küskünlük, kırgınlık. Sırf koşu, sırf dil, sırf kural ezberi değil yani konu. Komple bütünlüktür esas olan. O zaman da torpile gerek yok. MHK Başkanı Ferhat Gündoğlu ile MHK Üyesi Sebahattin Şahin’i yıllardır tanırım. Kompleksleri yok.  Maça çıkmışlığım, aynı parkurda koşmuşluğum, yıldız filan vermişliğimiz haftanın hakemi seçmişliğim var.

Kendi hesabıma, adıma konuşayım. İzmir’i Ege’yi ihya ettiler, diğerleri mi sonra. Aydın ile Muğla mesela tarihinde böyle bir atılım, ivme görmedi.  Kendi koşamayanlar başa gelince, ‘Çok koşmayanı yakarlardı’. İngilizce isterlerdi, kendileri bilmezdi. Hatta yurtdışı maçında iki kelamıyla garsona sipariş veren de çıkardı. ‘Çıkın’ yerine ‘kıçın’ derdi, garson da aval aval bakardı. Tavuk yerine mutfağı isterdi. Hakemliği iyiydi ama böylesi de vardı mesela. Hepsi beraber boşuna mı yazdık. Olur olur merak etmeyin. Şimdi gelelim günümüze, 2025’in temmuz ayına. Devrim bu, ilk kez olmasa da klasman dışı anlamında ilk. Bu listede Muğla’dan isim var 22 yaşında Efe Ege İzmir’den de aynı yaşta Furkan Bora Altıntaş. İngilizce, koşu, boy pos, hakemlik süper, maşallah. Bozmayın kendinizi, bozup para gibi harcamayın. Ne olur. Ortamınız harika. Dünü unutun, yarına bakın. Dünü unutmayacağınız yıllarınız için daha çok erken. İki yıl önce hakemliğe başlayan, üç yıldır amatör kümede bayrak sallayan düdük çalan 22-27 yaş arası pırıl pırıl evlatlarımız Avrupa’ya açıldı FİFA oldu, resmen değil şeklen. Konaklama, yemek gittiği ülkeye ait, yol gidiş dönüş hakemlerden. Ücret de almıyorlar. Görüyorsunuz değil mi. ‘Daha iyi daha daha iyi hakem hakem olabilmek için ya Rab ne yıldızlar yükseliyor. Bu haber sizlere kolay ulaşmadı. ‘Duyum’ aldım, üç hafta oldu. İsimlere ulaştım, olacak o kadar. TFF sitesinde yok zaten, yazılmamış isimler. TFF’de açıklanmadan yayın yapmasan iyi olur dendi. Yukarıdaki açıkladığımdan ötürü. Ocağımdır, mektebimdir TFF. Eleştiririz daha iyi olması için ama yamuk yapmayız. İlk grup Lizbon grubu döndü, dönüyor, yurdumuza. Diğer iki grupta da genç hakemlerimiz var, adları da bende mevcut. TFF Hakem İşleri, internet sitesinde paylaşınca, sizlere aktaracağım. Ha bu arada isimleri TFF’den değil, başka yerlerden ulaştım. O kadar olsun yani. Sözümüz sözdür bizim. Kalmadı ama bu da ‘atlatma haber’ tadına varmak gerekir. Geleceğin yıldız hakemleri yetişsin de beklerim.

Hakemlik sayesinde hakemliğin getirdi ün şöhret sayesinde ‘Gazeteci yorumcu yazar’ olanlar yazamaz, yazamazlar böyle haberi. ‘Ya altta adı geçenler onları geçerse’ endişe bu. Geçsinler zaten, geçtiler bile daha 22 yaşında. Başarılar hakem şansı diliyorum evlatlar, kalın sağlıcakla. Ülkem adına emek verenlere herkese, hepinize teşekkürler, gözüm üzerinizde… 2025 TEMMUZ’UNDA İKİ TURNUVA DAHA; 1 / HELSİNKİ Cup, HELSİNKİ – FİNLANDİYA 8 – 12 Temmuz 2025 –  2 / GOTHİA Cup, GÖTEBORG – İSVEÇ 14 – 19 Temmuz.  İLK TURNUVA SONA ERDİ İBER Cup  Estoril; LİZBON – PORTEKİZ / 1 – 6 Temmuz 2025 / Ülke Sayısı; 51 / Takım Sayısı; 503 / Maç Sayısı; 1743  İŞTE; GURURLANDIRAN GENÇLERİMİZ

Burak Bora MUMCU (İl Hakemi / 22 yaşında / TRABZON)

Efe Ege EROĞLU (İl Hakemi / 22 yaşında / MUĞLA)

Furkan Bora ALTINTAŞ (Bölgesel Hakem / 22 yaşında / İZMİR)

Selçuk Nuri GÜLAY (İl Hakemi / 22 yaşında / TRABZON)

Ali Eren UYAR (İl Hakemi / 24 yaşında / İSTANBUL)

Tarık TAMİRCİ (İl Yardımcı Hakem / 25 yaşında / İSTANBUL)

Ömercan MARMARA (İl Hakemi / 26 yaşında / İSTANBUL)

Yasin İhsan İNCİ (Bölgesel Yardımcı Hakem / 27 yaşında / İSTANBUL)

KAFİLE SORUMLUSU, KOORDİNATÖR, GÖZLEMCİ; Emre KOSİF (Futbol İl Hakem Kurulu Başkanı / Üst Klasman Gözlemcisi / İSTANBUL).