İnsanlarda olup da başka canlılarda olmayan şey nedir?
Bunları sıralarsak, istisnalar dışında üçü beşi bulmaz.
1-Utanma duygusu. (Ar, namus)
2-Vicdani duygu.
3-Akıl üstünlüğü.
4-Ahlaklı oluş. (Yalandan, haramdan sakınma.)
Bunlara birçok ilave yapabilirsiniz. Bana göre en önemli bu dört şık, bir kişide olmazsa ona zaten insan diyemezsiniz.
Diğerlerinin çoğu birçok hayvanda da vardır.
“Ar damarı çatlamış”
Bunu niye söyleriz?
Yukarıda saydıklarım insani vasıfları bir kez terk eden, artık alışkanlık haline gelince de kötülükleri devamlı yapan kişilere ar damarı yok denir.
Bu gibilerin ulaşacakları hedefleri için her şeyi mübah görüp insani vasıfları rahatça terk ederler. Hiçbir zaman utanmazlar.
Sözde; Kurnaz, akıllı, açıkgözdürler.
Bu vasıflar insanı, insanlıktan çıkaran o yukarıdaki 4 maddeye evrilmedikçe zararsızdır.
Bir şartla, dozunda kalmak ve başkasını rahatsız etmemek ve haklarına tecavüz etmemek şartıyla.
Hatta bazı durumlarda bu gibileri gülerek, eğlenerek seyrederiz.
Esprisi bol, hazır cevap, nüktedan kişilerdir. Etraflarına binlerce kişi toplarlar. ”Tavla oynamaya adam çağırsa bir miting yaparlar”:))
Birde bilerek başkalarının hakkına tecavüz edip her türlü insan olmanın onurunu taşımayan zatlar vardır.
Türlü yollarla belirli bir statüyü, hile ile para ile kazananlar.
Bu işleri başarırken utanmayanlar, foyası açığa çıkınca, maskeleri düşse bile hala pişkin pişkin gülüp
Ar namus doğruluk laflarından başka bir söz dudaklarından dökülmeyenler.
Normal hayatta olan böyleleri toplumun içinde yuvarlanıp giderler.
Kimileri bunlara güler geçer.
Kandırılmamak için bunlar gibilerden sakınırsınız.
Ticari ilişkide karşılaşırsanız ise alışveriş etmezsiniz. Bilirsiniz ki, tehlikedir.
“Böyle tipler yumurta satsa içinde sarısını bulamazsınız.” Ancak, etkileri satabildikleri yumurta bedeli kadar olur.
Maşallah birde çeşitli etkili yerlere geldiklerini düşünün o kurum, topluluk “yandı gülüm keten helva.”
Ne yumurta ne köfte nede bina satmak, devlet yönetmeye de benzemez.
Maşallah satmaya alışkın kişiler, ya ülkeyi de satarlarsa…
Dünyada da böyleleri son yıllarda sık karşılaştığımız kişilikler..
Biri devlet başkanı okyanus ötede, biri çok zengin devamlı uzayda, sosyal medyada.
Diğeri eli kanlı çoluk, çocuk kadın demeden insan katliamcısı, soykırımcı.
Biri de ülkemi koruyacağım diyerek, emperyal gaza gelen oyuncu.
Aslında bu gibiler kendi ülke insanı vatandaşlarına karşı da iyi yönetici değiller.
Neden mi?
Ar damarı çatlamış, narsis, megaloman hani kimseyi beğenmeyen kişiler.
Bunların ortak özellikleri, megaloman, ağızlarında yalan yuva yapmış narsistlerdir.
Büyük paralar, büyük medya gücü ile algı oluşturup çok gürültü çıkarmak meziyetleridir. (haram paralarla)
Laf cambazlığı ve demagojide ustadırlar.
İnsan canı onlar için paradan daha değersizdir.
Çok güzel kaynak buharlaştırırlar. Karşılığında algı eseri sunarlar. Hele harcadıkları para kendilerinin olmayınca tadına doymazlar..
Bu gibiler için kaynak bulmakta üstlerine yoktur. Legal, illegal kaynak oluşturmak, para kuleleri inşa etmek hünerleridir.
Her yol bu gibilere mubahtır.
Allah ülkemizi böylelerinden, ar damarı olmayanlardan muhafaza eylesin inşallah.
Varsa böyleleri şayet, tez zamanda, boyaları da foyaları da dökülsün.
Aman dikkat boya dökülünce, başka boyaya da girmekte bukalemundan daha hızlıdırlar.
“Bir gün Bekri Mustafa olurlar meyhanede.
Öteki gün Hafız olurlar duada, her hanede.”
Türkiye’miz şimdiye kadar siyasi tarihinde, neleri yaşadı ve gördü.
Biri parti kurdu başkanı oldu.
Kimi bankasını soydu, kimi hazineyi..
Her yolu denedi olamadı iktidar. Sonunda kaçtı ülkemizden Fransız oldu.
Bir diğeri hain çıktı.
Darbeye teşebbüs etti.
Vatandaş canı pahasına dersini verdi. Yurtdışına kaçtılar. Elebaşıları sahiplerinin yanında yerini buldu.
Bu millet öyle asil millet ki; hiçbir zaman ülkemizi tehlikenin kucağına atmadı.
Bundan sonra da atmayacağına inancım tamdır.
Seçme zamanı gelince ülkesi için, bağımsızlığı için kimi seçeceğini bilir.
Hep öyle olmadı mı?