Ermenilerin 24 Nisan karın ağrıları vardır. Her sene de düzenli olarak nükseder. Bu yıl da yine nüksedecek göreceksiniz.
Ermeniler, sözde soykırımın 110. yıldönümü sebebiyle ABD’de çeşitli aktiviteler düzenlemek ve yine Los Angeles’teki Türk Konsolosluğu önünde nümayiş yapmak üzere çalışma içindeler. Ermeniler’in 24 Nisan’daki ikinci durağı Montebello’da yaklaşık 50 yıl önce yapılmış soykırım anıtı olacak… Amerika’daki Türklerin de elleri armut toplamıyor ya… Karşılık verecekler…
Ermeni lobisinin etkili çalışmaları nedeniyle bugüne kadar 30’dan fazla ülke sözde soykırımı tanıdı…
Olmayan soykırımı tanıyan tanıyana.. Zenci ve kızılderili soykırımını halen sürdüren ABD’ deki yüzsüzlüğün adını koymakta zorlandım.
2021’de Başkan Joe Biden, sözde soykırımı tanıyan ilk ABD’li başkan oldu…Karısını tanımayan başkan, soykırımı tanıdı..
Şaka gibi değil mi?
Ermeni Diasporası durmaksızın çalışıyor ve ne yazık ki, bu çalışmaların meyvelerini de alıyor.
Ermeniler sözde soykırımı dünyaya anlatmak için halen yeni yeni filmler çekiyor, kitaplar yazıyor ve harıl harıl çalışıyor. Peki biz neler yapıyoruz? Hiç…
Kültür Bakanlığı ve üniversitelerimiz bu konuda neler yapıyor? Hiç duymadım.
Rahmetli Hasan Celal Güzel geldi aklıma.. Sağlığında kurduğu Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde bu konuda derin araştırmalar yapmıştı…Editörlüğünü yaptığı “Osmanlı’dan Günümüze Ermeni Sorunu” adlı eserinde şöyle der Hasan Celal Güzel: “Ermenilerin, Osmanlı gayrimüslim tebaası arasında her zaman özel bir yeri ve önemi olmuştur. Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra 1461’de İlk defa Ermeni Patrikhanesi’ni kurmuş ve başına da Piskopos Yovakim’i de patrik yapmıştır. Ermeniler, Anadolu’da yüzyıllar boyunca Türklerle birlikte huzur içinde yaşamışlar, diğer azınlıklara göre Müslüman Türklerle kolayca kaynaşabilmişlerdir. Bunun için Osmanlı, Ermenileri “milleti sadıka” olarak isimlendirmiştir.”
Evet, Hasan Celal Güzel’in de belirttiği gibi bizim Ermenilerle herhangi bir sorunumuz olmamıştır. Batılı devletlerin kışkırtmaları ile bir “Ermeni Sorunu” yapay olarak çıkarılmıştır.
Zorunlu nedenlerle 27 Mayıs 1915’te çıkarılan kanunla devleti sırtından hançerleyen birtakım Ermenilerin yine Osmanlı toprağı olan güneydeki bölgelere gönderilmesi yıllardır istismar edilen bir konudur.
24 Nisan yaklaşırken bir de ben bu hususa değineyim dedim.
Biz unutkan bir milletiz, şükür ki bunca haine, bunca tuzaklara karşı yine de ayaktayız
Ülkesine devletine milletine zarar veren bir muhalefet dünyada eşi benzeri yoktur herhalde