DOLAR
41,8397
EURO
48,6868
ALTIN
5.646,94
BIST
10.443,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir
Açık
23°C
İzmir
23°C
Açık
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C
Perşembe Çok Bulutlu
23°C
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
24°C

Vicdani Erozyon!..

17.12.2023 23:24
A+
A-

Uzun zamandır duyamadığım çok eski bir söz vardır :

“Burası Teksas mı kardeşim?”

Hukukun üstünlüğünü kendi çıkarlarına göre hiçe sayan, yargı dağıtan, kendi adaletini sağlamaya çalışan insanlar için kullanılırdı. Toplumun genelinde, şiddet içeren davranışlara aşırı tepki gösterme ifadesidir.

Son yıllarda duyan var mı bu cümleyi?

İnsanımızda çoğalan, “kendi adına yargı dağıtma modası” nedeniyle “Burası Teksas o zaman kardeşim!..”

Ambulansa bilerek yol vermeyenler, hasta haklarını yanlış anlayıp hekim dövenler, maçta puan kaybının faturasını kesip hakem yumruklayanlar…

Trafikte, yolda-belde, orada-burada, “ne bakıyorsun birader?” ruhuyla, her an olay çıkarmaya hazır insanlar…

Günlük yaşamımızda yanı başımızda; komşumuzda, işyerimizde, hemen her yerdeler… Her insanın temel hakkı olan güvenli alanına tecavüz etme, özgürlüğüne ipotek koyma tehdidiyle. Kendilerine pay biçtikleri “hak arayışı” iddiasıyla, hak aradıklarından çok da emin bir şekilde.

12 yaşında iken, Afyon’un bir dağ köyü yakınlarında, kış günü kara saplanan araçta mahsur kalışımızı, yarım saatlik zorlu bir yürüyüşten sonra ulaştığımız o köyde insanların ilgisini, yardımını, köy odasına toplanmalarını hiç unutamam. Epey bir süre, Türk insanının özelliklerine örnek lazım olunca hep bunu anlattım çevremdekilere. Ama bir süredir anlatamıyorum ve kimseye de soramıyorum : “Burası Teksas mı kardeşim?” diye. “Evet, Teksas” diyen çıkar diye!..

Artık herkesin vicdanı, hukukun üstünde mi?

Ne oldu da biz; vicdan sahibi, merhamet timsali, misafirperver, yardım ehli iken, zamanında “Teksas” kanunlarına tepki gösteren büyüklerimizden, meydanı “Teksas’a” çevirmeye meraklı millete döndük? Vicdanımız nasıl böyle eridi, masumiyetimiz kayboldu?

Sosyal sorunlar mı?

Ekonomik durumlar mı?

Dış güçler mi?

Politik figürler mi?

Soru çok ama cevaplar herkesin aklına, inanışına, politik görüşüne…

İnsanlığına, vicdanına, merhametine göre farklı farklı çıkmakta.

Geçim derdi, fiyatlar, döviz kurları, asgari ücret, merkez bankası, enflasyon, ev kiraları derken; literatüre “ekonomi anksiyetesi” eklenmek üzere, halk panik atak yaşamakta.

“Bizden önce traktör yoktu” masalını uyduran ile buna inananların karşısında, masalın sonunu merak eden “Z kuşağı” şaşkınlığını ekliyor gerginliğe.

7 bin 500 liraya bir akşam yemeği yiyenle, o paraya 1 ay geçinmeye çalışan arasında oluşan “gergin” bir hayat akıyor yakınımızda.

Kahve içmeyi unutanlarla kahvesine altın suyu akıtan görgüsüzlerin ballı hayatlarına özenmek geriyor bazılarını.

Gündüz pazar tezgahlarının üstündekileri seyredip, akşam karanlığında altındakileri karıştırmak zorunda olmaktır belki de gerginliğimizin sebebi.

160 bin lira maaş alan Merkez Bankası Başkanı’mızın bile ev kiralarından yakınışı ve annesinin evinde kalmak zorunda oluşuna kahrolan vatandaşın siniri nasıl geçer ki?

Aman, kalsın!..

Lancet Oncology adlı bilim dergisinde yayımlanan bir araştırma sonuçları, yoksul bölgelerde yaşayan insanların daha fazla kansere yakalandığını göstermiş. Bu sonuç, ülkemizde son yıllarda artan kanser vakalarına gerekçe olarak sosyo-ekonomik sorunları ekler mi?

Germemek lazım, gerilmemek lazım…

Ulus devletinden mülteci devletine evrilen toplumumuzda zaten anlayış, fedakarlık, merhamet, kin ve nefret duyguları birbirine karışmak üzere. Sonra bu karışıklıktan vicdanımızı ayrıştırmak çok zor olacak.

 Yay gibi gerilmenin, ok gibi fırlaması olur ama bunun birçok kimseye faydası olmaz.

Yorumlar

  1. Mehmet Nuri Gözen dedi ki:

    Sanki ben anlatmışım da sen kaleme almışsın sevgili Veysel kardeşim. Gönlüne, kalemine sağlık. Geldiğimiz Ahvalimizi “Dehşetle” izliyoruz maalesef.

    1. Veysel Karadayı dedi ki:

      Duygulara tercüman olabiliyorsak nu mutlu bize. Çok teşekkürler ilgi ve desteğinize.

  2. Nükhet KARAİPEK dedi ki:

    Veysel bey bu gün ele almış olduğunuz konu gerçekten enflasyondan bile çok daha önemli toplumumuz büyük bir sosyal çürüme ile karşı karşıya etik kurallarımız ahlaki davranışlarımız büyük değişim içerisinde aslında biz bu değiliz umarım bir an önce herkes farkına varır özümüze geri döneriz tabiki bu da önce aile içinde eğitim ve duyarlılık ile başlar. Kolay gelsin iyi çalışmalar.

    1. Veysel Karadayı dedi ki:

      En hassas kısmına siz vurgu yapmışsınız Nükhet Hanım : Aile içi eğitim… Ve bu konuda da biraz sorun var sanırım. Dediğiniz gibi; her yönüyle “bir an önce özümüze döneriz” umarım. İlgi ve desteğiniz için sonsuz teşekkür.

  3. Nihat dedi ki:

    Maalesef durum bu… Kalemine yüreğine sağlık kardeşim…

    1. Veysel Karadayı dedi ki:

      Çok teşekkür ederim değerli kardeşim. Varolasın.