Bu mektubu AK Parti Uşak Milletvekillerimiz Fahrettin TUĞRUL, İsmail GÜNEŞ ve özellikle de CHP Uşak Milletvekili Ali KARAOBA için yazdık
Sevgili Uşak Milletvekilleri,
Uşak eski valisi ve şimdi Artvin valisi olan Turan Ergün beyin bir köylü vatandaşa verdiği 10 koyun sözü ile başlayan ve devletin itibarının nasıl yerle bir edildiğini anlatan yüzde yüz gerçek ve yaşanmış kısa ve acıklı hikayesini kaleme aldık
Bu hikayeyi yazının en sonunda yayınlayacağız
Bu hikaye yaşanırken sizler de milletvekili olarak izleyici konumundaydınız
Belki vali korkusundan
Belki başka şeyler den. Gerçek sebebini bilmiyorum ama sessiz kaldığınız kesin
Şehrinizi yöneten bir valinin devleti küçük düşüren davranışları karşısında o zaman sessiz kaldınız ancak şimdi o vali artık ilinizde görevli değil
Eğer o zaman ki tavırsızlığınız korkudan ise o sebep ortadan kalktığına göre lütfen devletin itibarını korumak için şimdi harekete geçin
Yok eğer tavırsızlığınız sorumluluk duygularınızın yoksunluğundan ya da başka birşeyden ise o zaman zaten yapacak bir şey yok
AK Parti Uşak Milletvekilleri sevgili Fahrettin Tuğrul ve İsmail Güneş bey
Zerrece devletin itibarını düşünüyorsanız
En basitinden en karmaşığına kadar keyfiliğin her yerde hüküm sürmesinden rahatsızlık duyacaksanız
Aşağıdaki hikayeyi lütfen okuyunuz
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Mülki amirlere toplumsal ve insani ilişkilerle ilgili tavsiyelerini biliyorsanız bu işin gereğini yapınız
Bu işten bizim çabalayıp ta ulaşamadığımız içişleri bakanını haberdar ediniz. Soruşturma talep ediniz
Devletin itibarının bir vali sebebiyle hala yerlerde sürünmesine müsaade etmeyiniz
CHP Uşak Milletvekili sevgili Ali Karaoba bey
Sizden ricamızda şu
Ak Parti Milletvekillerinin bu hassas konuda adım atmaları için bir hafta müsaade ediniz
Eğer onlar devletin itibarının yerlerde süründüğü ve keyfiliğin ortaya saçıldığı bu olaylaraa kayıtsız kalırlarsa
Kafanıza takılan bir şey varsa bize sorun. Biz cevaplayalım.
Sonrada
Devletin itibarının ne hale geldiğini anlatan bu hikayeyi lütfen TBMM ‘de okuyunuz
İsterseniz, hukuki sorumluluklarından korkuyorsanız hikayenin yaşayanı ve yazanı olarak bende orada bulunmaya hazırım
İsterseniz biz okuyalım.
Devletin itibarsızlaştırılması sorununu anlatan bu hikayenin İçişleri bakanına ulaşmasına yardımcı olun
Yardımcı olun ki unutmuş olan herkes sorumluluklarını hatırlasın
Bir muhalefet Milletvekili olarak, ülkemize, devletimize, şehrimize ve mağdur olanlara yapabileceğiniz en değerli katkılardan birisi de bu olur diye düşünüyoruz
Saygılarımla
UŞAK ESKİ VALİSİ TURAN ERGÜN BEYİN VİCDAN TEMİZLEME HİKAYESİ
Bu hikaye şimdi Artvin valisi olan Turan ERGÜN beyin Uşak Valisi iken baş kahraman olduğu bir hikayedir.
Bu hikayeyi sıkılmadan severek okuyacağınızı ümit ediyoruz
Hikayeye başlamadan önce şunu da baştan hatırlatayım ki; bu hikaye sonu henüz tamamlanmamış acıklı, ibret dolu ve devletin itibarının bir vali tarafından ne hale getirildiğini anlatan bir hikayedir
Turan ERGÜN Bey Uşak valisi iken bir gün devlet erkanıyla birlikte Ulubey ilçesinin Büyükkayalı köyüne gidiyor. Orada vatandaşların sorunlarını dinliyor ve bir delikanlıya “önüne iş, evine aş olsun diye” 10 koyun sözü veriyor.
Aylar geçiyor söz yerine gelmiyor. Orada tamam diyen zamanın il tarım müdürü sonra projelere uygun değil tespiti yapıyor ancak bunu valiye söylemiyor.
Otuz kırk saniyelik söz vermek diyalogu zaman içerisinde vali bey tarafından unutuluyor. Sözün takibi de yapılmıyor.
Söz verilen delikanlı bir müddet sonra Ulubey ilçe Kaymakamı İsmail Erdoğan’a gidiyor. İsmail Bey söz verildiğinde vali beyle beraber olduğundan İl tarım müdürlüğünden konuyu araştırıp neticeyi öğreniyor. Üzülüyor ancak elinden bir şey gelmiyor.
O delikanlı Uşak Valiliğinin sosyal medya paylaşımlarından birisinin altına “ Sayın valim sözünüzü tutmanızı bekliyoruz” yorumu yazıyor.
Bunu okuyan bir gazeteci (biz) konuyu araştırıyoruz
İlçe kaymakamı İsmail Erdoğan beye söz verme olayının doğru olduğunu teyit ettirince “ Uşak Valisi niye sözünde durmuyor?” başlıklı bir köşe yazısı yazdık.
Bu arada İlçe Kaymakamı tayini çıkıp Tunceli’ye giderken ilgili kuruma bu durumu hatırlatıyor ve uygun bir proje durumunda o söz verilen delikanlıya öncelik verilmesini istiyor.
Ancak o da valiye durumu anlatmıyor. Ya da biz bilmiyoruz.
Köşe yazımızın yayınlanmasının üzerinden tam bir ay geçiyor
Vali Bey yazıdaki konuyla ilgili hiçbir tepki vermiyor,
Bir gün Vali Bey bir ilkokulu ziyaret ediyor. Tevafuk olarak biz de oraya gidiyoruz.
Vali Bey bizi tanımıyor ancak, kibrini kırdığımız için bize şahsi kin besleyen dönemin İl Özel idare sekreteri (şimdi ki Kütahya Tarım İl Müdürü) Ertan Keleş bey, valinin kulağına köşe yazısını yazanın bizim olduğumuzu fısıldıyor. Kendince Valiyi sopa yapıp bizden intikam almak istiyor.
Vali beyde Ertan Keleş’in fısıltısına kapılıp kalabalığın içerisinde bir idareciye yakışmayacak şekilde bize had bildirmeye yelteniyor.
Sonra biz o söz verilen çocuğun söz verildiğini iddia ettiği videoları yayınlayıp haberler yaptık. Birçok köşe yazıları yazdık.
Vali bey yine sessizliğini korudu.
Yalnız bizi valilik basın whatsapp grubundan sildirdi. Hiçbir karşılık beklemeden yaptığımız okullarda masal anlatma faaliyetlerimizi el altından yasakladı.
Kendisini Cimer’e şikayet ettik. Cimer’e valilikten cevap olarak açıklanan yalanlar bu sayede kayda geçti.
Yok denilen masal anlatıcılığı belgesini yayınladık ancak utanan dahi olmadı. İş lüzumsuz yerlere gitti.
Sonra zaman geçti ve Turan Ergün bey Artvin Valisi olarak atandı. Ulubey Kaymakamı İsmail Erdoğan Bey’de sonradan Artvin Vali yardımcısı oldu.
Vali beye Artvin’e giderken yazdığımız veda yazımızda şahsi haklarımızı helal ettiğimizi söyledikten sonra “keşke o çocuğun ahını almasaydınız” dedik
Zaman geçti
Bir gün ilgili müdürlükten koyun sözü verilen çocuk aranıyor ve Vali Turan Ergün’ün Artvin’e giderken o koyun sözünün yerine getirilmesini istediği, rica ettiği belirtilip yakında yapılacak koyun projesinden kendisine koyun verileceği söyleniyor.
Bunu duyunca sevindik. Vali Turan Ergün için de sevindik. Yine de vicdan sahibiymiş. Adam evladıymış dedik.
Eş dost hep beraber, gelecek koyunların samanını arpasını tedarik etmek telaşına düştük
Ama ilk koyun dağıtımında yine olmadı.
İkinci dağıtımda denildi.
Aylar sonra ilgili müdürlük yine çocuğu aradı. Aracını hazırla koyunlar verilecek dendi. Araç hazırlandı. Çocuk ve onun için kaygılananlar sevindi. Uşak hayvan pazarında koyun dağıtımına saatler kala yine olmuyor dendiği gibi bu sefer olmayacak da dendi.
Hikaye şimdilik burada kaldı. Buraya kadar olan hikaye yüzde yüz doğru ve yaşanmış bir hikayedir
Bundan sonra nasıl devam eder bilmiyorum
Bu hikaye ile ilgili bizim yorumumuz ve sözümüz ise şudur
Turan Ergün bey gördüğünüz gibi vicdanınızı temizleme işini başkasına havale etmek doğru değil. Vali de olsanız, Kralda olsanız her insan vicdanını kendisi temizlemek zorunda.
Eğer vicdanınızı gerçekten temizlemek istiyorsanız muhatabınız bıraktığınız gibi köyünde duruyor. Ulaşmak zor değil.
Dolambaçlı yollara gerek yok. Aracıya lüzum yok
Gururunuz ya da kibriniz izin verir mi bilmiyorum
Gereği neyse kendiniz yapın. Başkasına havale ederek hikayede ki gibi aldığınız ah katlanmasın
Bu ölümlü dünyada bu dostça nasihati de herkes yapmaz.
Bunun da kıymetini bilin
Devletin itibarımı kaldi? bunlara sesini duyuramassın verilen hangi söz yerine geldiki. Çunkü onlar oy zamanında buraları hatırlarlar