DOLAR
41,9594
EURO
48,9297
ALTIN
5.331,47
BIST
10.871,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir
Az Bulutlu
26°C
İzmir
26°C
Az Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
26°C
Çarşamba Açık
22°C
Perşembe Açık
22°C
Cuma Parçalı Bulutlu
22°C

Su Biterken Söz Bitmemeli

28.10.2025 12:57
A+
A-

Susuzluk, İzmir’in Yeni Gerçeği

Necati Bahçeci 

İzmir’in üstünde kara bir bulut değil, kuruyan bir gökyüzü var. Barajlarda su oranı tek haneye indi, Tahtalı Barajı’nda yüzde 2 seviyesinden söz ediliyor. Üç baraj tamamen devre dışı. Uzmanlar “3-4 gün içinde musluklardan su akmayabilir” diyor. Ama kentin kaderine yön verenler hâlâ “suyu kim getirecek, kim getirmedi?” tartışmasında.

Bu satırları yazarken, TÜBA Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın sözleri kulağımda çınlıyor:

“Ağustostan beri yapılan gece kesintileri, suyun bittiğinin göstergesi.”

Yani bu kriz, aniden gelmedi. Bilim uyardı, rakamlar ortadaydı. Kuraklık, sadece iklimin değil, ihmalkârlığın da sonucu.

Su değil, sorumluluk akmıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, su krizinde gözleri Devlet Su İşleri’ne çevirdi:

“Suyu temin etmek DSİ’nin görevi. Bakanlıklarımızdan İzmir’e yeni su kaynakları kazandırmalarını bekliyoruz.”

AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’nın ise yanıtı gecikmedi:

“Hükümetimiz 8,8 milyar TL’lik yatırımla İzmir’in su kapasitesini 133 milyon metreküpe çıkardı. Ama siz her yıl bir Tahtalı Barajı kadar suyu altyapı yetersizliğinden kaybediyorsunuz.”

İki açıklama da kendi içinde haklılık payı taşıyor. Tugay, suyun arz yönüne işaret ediyor; Saygılı, kayıp-kaçak ve altyapı yetersizliğini hatırlatıyor.

Ama kentlilerin susadığı noktada, kim haklı sorusunun fazla anlamı kalmıyor. Çünkü musluktan akmayan suyun partisi yok.

İzmir’in krizi iklim değil, koordinasyon

İzmir bugün, aslında Türkiye’nin gelecekte yaşayacağı tablonun erken uyarısını veriyor. Kuraklık artık meteorolojik değil, yönetsel bir sınav.

Bir yanda DSİ’nin sorumluluk alanı, diğer yanda belediyenin işletme yükümlülükleri var. Arada da kaybolan milyonlarca metreküp su.

Bu kriz, bir su yönetimi protokolü gerektiriyor:

-DSİ, yeni kaynakların geliştirilmesinde bilimsel veriye dayalı planlama yapmalı.

-Belediye, kayıp-kaçak oranını hızla düşürmeli, modern altyapı yatırımlarını tamamlamalı.

-Üniversiteler ve uzmanlar, bu sürecin teknik aklını oluşturmalı.

Yani çözüm ne sadece Ankara’da ne sadece İzmir’de. Çözüm, ortak masada.

Siyasi değil, yaşamsal bir mesele

İzmir suyu tartışırken aslında geleceğini tartışıyor.

Her seçim dönemi kaldırım ve köprülerle ölçülen hizmet, artık “yaşamın sürdürülebilirliği” üzerinden ölçülmek zorunda. Suyun olmadığı yerde kalkınma, hatta siyaset bile olmaz.

Su kesintileri bu kente sadece susuzluk değil, bir uyarı da getiriyor:

“Artık kimse yalnız yönetemez.”

Bir öneriyle bitirelim

Belki de İzmir’e gereken şey, bir “Su Kriz Masası”dır.

Siyasetten bağımsız, DSİ, Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler ve sivil toplumun temsilcilerinden oluşan bir platform.

Çünkü bu meselede suyun dili yok, ama geleceğin sesi var.

Ve o ses, giderek kısılıyor.

Yorumlar

  1. Lokman fazla dedi ki:

    Yağmur yağmasını 4 gözle bekliyoruz.

  2. Mustafa KÖSE dedi ki:

    İzmir İzmir olalı böyle zulüm görmedi.ihmal umursamaz tavırlar bu hale getirdi.