DOLAR
41,8397
EURO
48,6868
ALTIN
5.646,94
BIST
10.443,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir
Açık
23°C
İzmir
23°C
Açık
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C
Perşembe Çok Bulutlu
23°C
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
24°C

Emrah Varol

Gazeteci

    Sinan Ateş

    05.01.2024 20:45
    A+
    A-

    Ankara’nın göbeğinde bir akademisyen katledildi tam bir yıl önce. Okulunda başarılı, çevresinde sevilen, siyasetle yakından ilgili, iki kız çocuğu babası bir babaydı.

    Torbacı katiller İstanbul’dan Ankara’ya özel harekat polisleri tarafından getirildi. Yolda falan yakalanmasınlar diye. Evlerinde saklayanlar, vurduktan sonra kaçtıkları yerler hepsi ortaya çıktı bu süreçte. Kimin ne kadar dahli olduğunu herkes biliyor!

    Aslında katillerin ve arkasındakilerin kim olduğu vurulduğu gün belliydi. Cenazesi için Bursa’dayken dahi herkes katillerin kimler olduğunu net olarak ifade ediyorlardı!

    1 yıl geçti üzerinden ancak hala iddianame hazırlanamadı. Hala asıl suçlulara yönelik hamleler gerçekleşmiyor. Merak ediyor insan. Neden?

    Bir cinayet nasıl bir yıl geçtiği halde tamamen aydınlatılmaz?

    Nasıl olur da koca Türkiye Cumhuriyeti, kendi üniversitesinin akademisyenin cinayetinin üstüne gitmez?

    Sorulacak yüzlerce soru var belki. Ancak ben sözü eşine, kızlarına bırakıyorum. Belki birileri vicdana gelir!

    Eşi Ayşe Ateş, şöyle sesleniyor Sinan Ateş’e: ‘’ Kokunu alıyorum. Sevgilim!

    Cennet böyle mi kokuyor?’’

    Kızı Bengisu yazmış babasına: ‘’İnsanın babasını kaybetmesi anlatılmaz bir duygu. Sen gittin artık. Geri dönüşü olmayan bir yere gittin. Baba, sen bir yere yatılı gittiğinde kendimi güvende hissetmezdim. Peki şimdi ne yapacağım?’’

    Kızı Zeynep Banuçiçek de sesleniyor vicdanı olanlara: ‘’ Babişkom! Babasını öldürülerek kaybeden herkes benim kadar üzülür. Bana ‘Ağlama’ deme. Ya seni kaybettim ben ağlayacağım tabi!’’ (Sinan Ateş Yaşar Hatıralarla-30 Aralık Yayınları)

    Adaletin devletin temeli olduğuna inanan bir milletiz biz. Madem ‘Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun’ diyoruz. O zaman kıyametin kopması pahasına adaleti sağlamak zorunda bu devlet.

    En başta iki küçük kız çocuğu için…

    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.