Kazak Türklerinin 71 Yıllık Göç Hikâyesi İlk Kez Bilimsel Olarak Derlendi

MCBÜ’den TÜBİTAK Destekli “Sözlü Tarih” Projesi Salihli’de Tamamlandı

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Kazak Türklerinin Doğu Türkistan’dan Manisa’ya uzanan göç serüvenine ışık tutan önemli bir çalışmaya imza attı. Prof. Dr. Rasim Akpınar’ın danışmanlığında, lisans son sınıf öğrencileri Elif Yaprak Daşar ve Muhammed Yusuf Bozdağlı tarafından yürütülen “Bir Sözlü Tarih Çalışması: Kazak Türklerinin Doğu Türkistan’dan Manisa’ya Göçü ve İskânı… Rivayet Odur Ki…” başlıklı TÜBİTAK 2209-A projesi kapsamında, Salihli ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde kapsamlı bir alan araştırması gerçekleştirildi.

Kazak Türklerinin Göç Serüveni İlk Kez Bilimsel Olarak Kayda Geçti

Proje ile birlikte, 1954 yılında Manisa’ya yerleşen Kazak Türklerinin sözlü tarihinin ilk kez sistematik biçimde derlendiği vurgulandı. Çalışma, bugüne kadar akademik olarak ele alınmayan pek çok konuyu gün yüzüne çıkardı.

İskân Sürecinde Yaşanan Zorluklar Ortaya Kondu

Araştırmada, Kazak Türklerinin Manisa’ya iskân edilirken karşılaştığı sorunlar ilk kez ayrıntılarıyla ele alındı.

• Göç sonrası uyum süreçlerinde yaşanan sosyo-ekonomik sıkıntılar,
• Farklı dönemlerde karşılaşılan toplumsal ve idari güçlükler,
• Aile büyüklerinin hafızalarında yer eden göç hikâyeleri ve kültürel dönüşüm izleri, proje kapsamında kayıt altına alındı.

Kente Uyum Süreci Bilimsel Verilerle Analiz Edildi

Çalışmada ayrıca, Kazak Türklerinin Manisa’nın sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına uyum süreçleri de ilk kez bütüncül bir şekilde değerlendirildi. Proje ekibi, sözlü tarih anlatılarını belgeleyerek hem akademik dünyaya hem de yerel kültürel mirasa önemli bir katkı sundu.

“Kayıp Hafızanın İzinde”

Prof. Dr. Rasim Akpınar, projenin sadece akademik bir çalışma olmadığını, aynı zamanda Kazak Türklerinin Manisa’daki 70 yılı aşkın tarihini gelecek kuşaklara aktaracak bir hafıza çalışması niteliği taşıdığını belirtti.

TÜBİTAK destekli proje, hem bölgesel kültürel mirasa sahip çıkılması hem de göç çalışmalarına yeni bir perspektif kazandırması bakımından dikkat çekici bir başarı olarak değerlendiriliyor.