İzmir’de büyükşehir dahil belediyeler toz duman. Her ay bir iki belediyede işçi krizi patlak verir. Bu 15 aydır böyle. Artık sıradanlaştı.
Oysa, Ege, CHP’ye iktidar yolunda çok büyük fırsat verdi. Vatandaş şimdilik gözlemliyor. Belediyelerde CHP bu işi nasıl yapacak? Vatandaşın gördüğü şu; yerel yönetim kadrolarında muazzam değişiklikler. Tecrübeli, liyakatlılar yerine, ahbap-çavuş ilişkisi ile konudan uzak isimler görev başında. Böyle devam ederse vatandaş oy vermez haberiniz ola.
Şunu iyi bilmek lazım. Bürokrat zor yetişiyor. Yıllarını vermesi lazım. Zaman zaman, kanun, yönetmelik değişir. Bunun da iyi bilinip, doğru yorumlanması lazım.
Ortada yaşanan işçi krizinin temelinde mali disiplin yatar. Siz bütçede mali disiplini sağlayamazsanız değil 15 ay, 5 yıl böyle gider. Bırakın artık -hükümet silkeliyor- laflarını. Sen SGK, vergi ödeme, devlet ödesin. Yok öyle bir dünya. Devlet borcunu nasıl ödeyecek? Tahsil etmeden hizmet mi olur?
Oysa, yerel yönetimlerin bütçeleri, gelir-gider vs. uygulamaları kanunla, yönetmelikle belirlenmiş. Sen bunun dışına çıkarsan, belediyeyi yönetemezsin.
Örneğin, personel bütçesinin yüzde 30’u memur, yüzde 40’ı işçidir. Bu oranları geçemezsiniz.
Temizlik, park, büro ve ulaşım işlerini belediye kendi şirketinden hizmet satın alımı adı altında yapar. Belediye bu parayı kendi şirketine öder. Şirket, SGK ve vergi parası dahil bu rakamı belirtilen işte kullanmak zorundadır.
Ama sen şirket üzerinden başka kaynaklara(!) para aktarırsan, işçiye ödeyecek para kalmaz.
Örneğin Buca Belediyesi.
Üzümkent ve Kızılçullu şirketleri kuruldu. İki kez 150 milyondan toplam 300 milyon sermaye artırımı yaptın.
Bu şirketlere seçimden sonra kaç kişi alındı?
Buca-Mar halen belediyeden alacaklı. Ama çalışanları aylardır maaş alamıyor.
O zaman şu soruyu dolandırmadan soralım; Belediye’de gelir-gider dökümünü şeffaf bir şekilde açıklaya bilir misiniz? Mali Hizmetler bunu yapabilir. Bakalım dış alacaklara, kime ne kadar ödenmiş. Oysa adil bir ödeme yapılsa. Hepsine alacağına karşılık eşit oranda ödense, şirkette para kalır. İşçini alacağı da ödenir.
Sayıştay raporlarını bir kenara bırakalım. Başkan da yerinde dursun ki; kayyum tartışması olmasın.
Var mısınız? Bütün belediye şirketlerine çok sıkı bir inceleme ve soruşturma yapılsın. Kedi-ciğer ortaya çıksın.
Belediye olarak vatandaştan (devlet payı hariç) emlaktan, satıştan reklamdan bir dünya para topluyorsunuz. Nerede bu paralar?
Buca’da oturduğum için örneği buradan verdim. Hedefimde Başkan Görkem Duman yok. Ama daha önce de söyledim. Kadro kuramazsa Duman’ın da işi zor.
Kaldı ki, Büyükşehir dahil bütün belediyeler için benim yorumum bu.
İşçi, vatandaş sorun yaşıyor da, başkanlar çok rahat mı? Başkanlar bazı hesapları(!) bırakıp, belediyelerine dönerek çalışırsa, kendi de işçi de vatandaş da rahat eder.
Önümüzdeki günler ne getirir kehanetinde bulunmak istemem ama Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur.
