
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kentte yaşanan su krizine ilişkin açıklamalarına sert sözlerle yanıt verdi. Kaya, “İzmir’de suyun en büyük düşmanı iklim değil, CHP’li belediyenin yönetim anlayışıdır” dedi.
Mahmut Atilla Kaya, Cemil Tugay’ın “baraj eksikliği” ve “tarımsal su kullanımı” açıklamalarına karşılık, İzmir’in su yatırımlarından mahrum bırakılmadığını belirtti. Kaya, AK Parti hükümetleri döneminde kente 36 baraj, 10 gölet, 9 yeraltı depolama tesisi, 51 sulama tesisi, 5 içme suyu tesisi ve 109 taşkın koruma yapısı olmak üzere toplam 221 dev yatırımın kazandırıldığını söyledi.
Kaya, yalnızca son aylarda hizmete alınan Karareis Barajı, Salman Barajı Ortak Deposu, İletim Hattı ve Arıtma Tesisi projelerinin 1,7 milyar TL tutarında yatırımla Çeşme’nin yıllardır süren su kesintilerini sona erdirdiğini hatırlattı.
“Yani sorun baraj eksikliği değil,” diyen Kaya, “Var olan barajlardan gelen suyu halka ulaştıramayan İZSU’nun beceriksizliğidir” ifadelerini kullandı.
AK Partili Kaya, su krizinin nedeninin tarımsal kullanım değil, şebeke kayıpları olduğunu belirterek, “Sayın Tugay su krizini tarıma bağlarken, veriler gösteriyor ki İzmir’de esas kayıp sistemin kendi içinde yaşanıyor” dedi.
İZSU’nun 2021 verilerini paylaşan Kaya, “İzmir genelindeki kayıp-kaçak oranı yüzde 31,52. Bu, her üç bardak sudan birinin musluğa ulaşmadan toprağa karıştığı anlamına gelir” diye konuştu.
Bazı ilçelerde durumun çok daha vahim olduğunu belirten Kaya, Kınık’ta yüzde 55, Bergama’da yüzde 48, Seferihisar’da yüzde 43, Kiraz’da ise yüzde 40 oranında su kaybı yaşandığını aktardı.
Kaya, İZSU’nun 2021’den sonra faaliyet raporlarında yalnızca merkezdeki 11 ilçeyi esas alarak, kırsal bölgeleri bilerek dışarıda bıraktığını öne sürdü.
“Bu şekilde şehir genelindeki oran yüzde 26,77’ye ‘düşürülmüş’ gibi gösterilmiştir. Ancak 2023 Sayıştay Raporu, bu örtbası belgeleyerek İZSU’nun gerçek verileri gizlediğini ortaya koymuştur” diyen Kaya, bunun yalnızca yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda kamuoyunu yanıltma girişimi olduğunu söyledi.
Son beş yılda şebeke kayıpları nedeniyle 6 milyar 135 milyon TL değerinde içme suyunun kaybolduğunu belirten Kaya, bu israfın bedelinin yüksek su faturalarıyla İzmirli vatandaşlara ödetildiğini vurguladı.
“Bu yalnızca su değil, enerji, bakım, personel ve yatırım maliyetleriyle birlikte devasa bir kamu zararı anlamına geliyor” diyen Kaya, İzmir’in en pahalı suyunu kullanmasının nedeninin iklim krizi değil, İZSU’nun çürük altyapısı olduğunu söyledi.
Kaya, diğer büyükşehirlerle kıyaslama yaparak İzmir’in durumunu şöyle açıkladı:
“İstanbul’da kayıp oranı yüzde 18,63, Bursa’da yüzde 19, İzmir’de ise yüzde 30’un üzerinde. Bazı ilçelerde yüzde 50’yi aşıyor. İzmir, suyun en fazla kaybolduğu şehirlerden biridir. Buna rağmen ‘dirençli kent’ söylemleriyle halkın dikkatini başka yöne çekmek, su krizinin üzerini örtmekten başka bir şey değildir.”
Kaya, İzmir’de yaşanan susuzluğun nedeninin kuraklık değil, yıllardır altyapıya yatırım yapılmaması olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“İzmir’de susuzluğun sebebi kuraklık değil, çeyrek asırdır altyapıya yatırım yapmayan CHP yönetimidir. Cemil Tugay’ın ‘baraj yapılmadı’ söylemi, beceriksizliği gizleme çabasıdır. Gerçekleri gizleyebilirsiniz ama bir gün çöp dağları gibi musluklar da kurur, beceriksizliğiniz gizlenemez hale gelir.”
Cemil Tugay’ın açıklamalarını eleştiren Kaya, “Sayın Tugay’ın klasikleşen ‘öyle olsaydı böyle olmazdı’ tarzı söylemleri devlet ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır” diyerek sözlerini Anadolu’da meşhur bir şiirle tamamladı:
“Hasan Dağı arpalıktır,
Eğer saban yürürse…
Her derede bir değirmen,
Eğer suyu gelirse…
Her köylüden bir tavuk,
Eğer köylü verirse…
Güzel gidiş bu gidiş,
Eğer sonu gelirse…