İzBB Meclisi’nde oy çokluğu ile alınan bir kararla toplu ulaşımda İZBAN kullanıcılarına tanınan 90 dakika hakkın kaldırılması siyasi çevrelerde eleştirilmeye devam ediyor. AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ile MHP İl Başkanı Veysel Şahin’de 90 dakika kararı sebebiyle İzBB Başkanı Cemil Tugay’ı sözünü tutmaya çağırdılar.
“GERİ GETİRECEĞİZ DİYE OY TOPLADI”
İzmir’de Sayın Aziz Kocaoğlu döneminde uygulanmaya başlayan “90 dakika ücretsiz aktarma” uygulaması, kent içi ulaşım entegrasyonunun önemli bir bileşenidir.
Siyasette, “doğruya doğru, yanlışa yanlış” demekten asla çekinmeyiz. Kocaoğlu’nun başlattığı söz konusu uygulama, hemşehrilerimizin menfaatine olduğu için buna her zaman destek verdik.
Otobüs, İZBAN, metro, vapur ve tramvayda geçerli olan bu sistem, yıllar yılı toplu taşımayı teşvik etti ve İzmir’de oldukça kanıksandı.
CHP’li Sayın Tunç Soyer’in kaldırdığı sistem, sonrasında göreve gelen CHP’li Sayın Tugay tarafından geri getirildi.
Tugay, seçimden önce billboardlara “90 dakikayı geri getireceğiz” diye kocaman ilanlar vererek oy topladı.
Ama bugün geldiğimiz noktada Tugay, “TCDD bu maliyete ortak olmuyor, o yüzden İZBAN’da 90 dakikayı kaldırıyoruz” diyerek vaadini buduyor.
Bu düpedüz halkı kandırmaktır.
“Yüzde 50 ortağımız olan TCDD bu maliyete ortak olmuyor, o yüzden bunu sürdüremeyiz” diyerek, vatandaşın hakkını kendince bulduğu uyduruk bir bahaneye kurban eden Tugay, İzmirliler’e yanlış bilgi vermektedir.
Oysa gerçek çok açıktır.
90 dakika uygulaması, belediye tarafından belirlenen bir tarife ve sübvansiyon politikasıdır.
İZBAN, TCDD ve İzmir Büyükşehir’in ortak işletmesidir. Ancak unutulmamalıdır ki, kent içi tarifeyi ve ücretsiz/indirimli aktarma kararını belediye vermektedir.
TCDD’nin görev alanı ve bütçe mantığı “kent içi toplu taşıma teşvikini sübvanse etmek” değildir. TCDD, daha çok banliyö hattının işletme şekline ve altyapısına bakmaktadır.
Eğer bir vaadi halka veriyorsan, maliyetini de hesaba katıp öyle verirsin. Buradaki tek sorun, maalesef Tugay’da var olan yönetim iradesi eksikliği ve belediyenin bütçe önceliğinin vatandaştan yana olmamasıdır.
Uyduruk bahanelerin arkasına sığınmak, verdiğiniz vaadi unutturmaz, sadece güven kaybettirir.
İzmirli hemşehrilerimiz, seçimden önce vaatlerle kandırılıp, seçimden sonra bahanelerle oyalanmayı hak etmiyor.
Tugay ya bu kararından geri döner, ya da verdiği sözü tutmayan bir başkan olarak anılır.
Tercih kendisinindir.”
“Cemil Tugay seçim vaadinde; Suya zam yapmayacağım, 90 dakika uygulamasını devam ettireceğim demişti. Bugün ise: Türkiye’nin en pahalı suyunu İzmir kullanıyor.
“İzmirim Kart” devre dışı bırakılarak günlük 250 bin vatandaşımız ulaşımda mağdur edilecek. Sayın Tugay’ı bu yanlış karardan dönmeye çağırıyoruz. Eğer amaç tasarruf veya gelir artırmaksa, bunun yolu öğrenciyi, genci, işçiyi daha da yük altında bırakmak değildir. Dar gelirlinin yanında olmak bu mudur ? Gençleri, emekçileri ezmek hangi sosyal belediyeciliğe sığar?
İzmir zaten trafikle boğuşurken; ulaşımı pahalı ve çileli hale getirmek insanımıza yapılacak en büyük kötülüktür.”