Piyasa ekonomisi rekabete dayalıdır.
Arz talebe göre fiyat oluşur.
Spekülasyon ve stokçuluk nereye kadar varabilir?
Pandemide ve sonrasında ülkemiz ve dünya piyasalarında adeta yeniden oluşan kurallar ortaya çıktı.
Bazı sektörler aşırı parladı, temin güçlüğü, lojistikteki aksamalar, üretimin birçok yerde kapanması bizde ve Dünyada dengeleri bozdu.
Hükümetin pandemide aldığı tedbirlerle ve sağlık altyapısındaki yenilikler sayesinde diğer ülkelere göre nispeten daha az hasarla atlatıldı diyebiliriz.
Fakat kalan tortularının yarattığı olumsuzluklar da bir gerçek.
Bunlar birçok sektörde, ayni zamanda da ticaret erbabında kalıcı vahşi piyasayı meydana getirdi.
Girdilerdeki, yarı mamüllerdeki ve enerjideki artışlar bahane gösterildi. Her geçen gün enflasyonu azdıran köpüklü, ahlaksız fiyatlar piyasaya hakim oldu.
Enflasyonu sebep göstererek alakalı alakasız etiket yüksekliği bu kerede enflasyon canavarını azdırdı.
Hükümet tarafı neler yaptı?
Hükümet,
Enflasyona ben kimseyi ezdirmem sözü üzerine işçi, memur maaşlarına ve asgari ücrete zam yaptı.
Bir de tedbir diyerek, enflasyona neden oluyor dendi ve faizi düşürdü.
Döviz garantili tasarruf hesabına geçildi.
Üretim + ihracat ve istihdam ile atlatabiliriz dendi.
Bir müddet geçildi bakıldı ki önlenemeyen enflasyon canavarı bu tedbirlerle daha da semizleşti.
Bu arada gerçekten
İhracatta rekorlar kırıldı. Alınan kararla istihdama destek politikası başarılı oldu. İşsizlik belli bir yerde tutuldu. Hatta bir miktar geriledi.
Daha sonra bugünkü
Yükselen faiz politikasına geçtik.
Ekonomiden sorumlu maliye bakanı tarafından, orta ve uzun vadeli ekonomik tedbirler uygulamaya konuldu. Sıkı para politikasına geçildi, ihracata destek devam dendi. Şükür ki üretim ve istihdam dengede gitmeye başladı.
Cari açık yaklaşık 50/60 yıldır problem olmaya devam ediyor.
İhracatımızdan fazla ithalat yapıyoruz ve dövize ihtiyacımız hep var.
Bir başka gösterge ise
1.2 trilyona çıkan GSMH. o da iyiye işaret.
Kişi başı gelir 13000 $ çıktı. Enerji ve hammadde ithalatından dolayı henüz azalan açık, az da olsa devam ediyor.
Son yıllarda enerjinin yerli ve çeşitlendirilmesi döviz ihtiyacımızı olumlu etkilemekte. Ancak henüz açığı tamamen kapatacak düzeyde değil.
İlerisi için umut var mı?
Bana göre var. Çünkü elimizdeki avantajlar yıllar öncesiyle mukayese edilemeyecek kadar çok.
Altyapısı, üretimi ve ihracatı sahada artırabilecek hazır Türkiye artık var. Ayrıca kalitede yükseklik ve pazara olan yakınlıkta ayrı bir avantaj.
Son senelerde Savunma Sanayimizdeki gelişmeler sonucu, Kamu ve özel sektör ihracatımıza büyük katkı yapıyor. Görünen her geçen gün iyileşme, daha da fazla olacak gibi..
Olumsuz yanlar;
Dünyadaki ve bölgemizdeki, hem avantaj olabilecek hem de dezavantaj olacak olaylar gelişiyor.
Bunlardan fırsata çevirebildiklerimiz Ülkemize ikinci yüzyıl ivmesi vereceği kesin.
Buraya kadar yazdıklarım çok kısaca Makro durum tespitiydi.
Bu yıl ortasından sonra ekonomik göstergeler daha iyi olacak.
Doğru yazanın seveni olurmu ?
Önce yazıyı yazana bakmak lazım kimdir ne ile meşgul olmuş şu ana kadar T.C ne gibi bir katkıda bulunmuş ve ne gibi bir engel olmuş geçmişi temiz,mi ben buna bakarım işin doğrusunu yazan,ları şahsen ben dokuz köyden kovanlardan değilim her kimki bu T.C katkıda bulunmuş ve doğruları söylemiş ise o kişiyi kim sevmezki olaki sevmedi onun T.C vatandaşı olduğundan şüphe duyarım
Saygılarımla