Yerel seçimlerin ardından Denizli Büyükşehir başta olmak üzere 16 yeri alan Cumhuriyet Halk Partisi’nin muazzam bir başarı elde ettiğini söylemek yanlış olmaz. Halkın iktidara tepkilerinin başta Denizli olmak üzere ülkenin birçok yerinde belediyeleri değiştirdiğini söylemek gerekiyor.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu uzun zamandır tanıyorum. Partide çeşitli görevler yapan, Deniz Gezmiş’leri asılma saati olan gece yarısında Çınar Meydanı’nda anmaktan imtina etmeyen bir isim olarak aklımda. Ve sözlerini kolay kolay esirgemeyen…
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na giden süreci iyi yönettiğini de söylemek gerekiyor. Kampanya şarkısı yerel anlamda son yılların en iyisiydi. ‘Karaoğlan’ imajı halkta karşılık buldu. Belediye önünden açıklamalar yaparak insanları ikna etme çabası boşa değildi. Çalıştı, başardı ve kazandı.
Göreve geldikten sonra da eskiden bildiğim tavrıyla hareket etti Çavuşoğlu. Önce belediyenin borcunun 11 milyardan fazla olduğunu koca afiş yaptırıp astırdı belediyeye. Eski başkan Osman Zolan, borcun o kadar olmadığını, geçmişten gelenler olduğunu, çok uzun vadeli krediler olduğunu söyleyerek yalanladı. Daha sonra, fazladan araçların kiralandığını ve saltanat sürüldüğünü söyledi. Bu araçları belediye önünde sergiledi. Belediyeye ait kafelerde fiyatları cüzi rakamlara düşürdü. Yol kenarlarında bulunan otoparkları ücretsiz hale getirdi.
Şartları karşılayan emeklilere yardım olarak 5 bin TL ödeme kararı alınmasını sağladı. Yine yeni doğum yapan annelere de destek verme kararı aldırdı.
Basın Daire Başkanlığı’na tecrübeli gazetecilerden Cenk Öztürk’ü getirerek liyakatlı bir atama yaptığını da söylemek gerekir. Tüm bunlar gelir gelmez kendisi ile ilgili havanın pozitif yönde esmesini sağladığını söylemek mümkün.
Ancak son yaptığı hamleyi anlamakta zorlanıyorum. Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi olan Beltaş’ın işlettiği yerlerde alkol satışı yapılmasıyla ilgili CHP grubunun önerisi oy çokluğu ile kabul edildi. Çamlık gibi, Beyaz kafe gibi yerlerde alkol satışının serbest bırakılması isteniyor.
Çamlık’ın eski hallerini bilen birisi olarak bu hatadan dönülmesi gerektiğini düşünüyorum. Çamlık gibi insanların aileleriyle piknik yaptığı, köpeklerini gezdirdiği, yürüyüş yaptığı bu güzelliğin içinde alkol satışı şart olmasa gerek. Eskiden insanların gitmeye korktuğu, kavgaların, olayların eksik olmadığı yer olan Çamlık’ın yeni düzeninin doğru olduğunu düşünüyorum. Burada ve diğer yerlerde alkol satışının önünün açılması demek diğer bölgelerde yeniden alkol alınması demek olacak ki bunun önünü almak hiç de kolay olmaz. Gençlerin alkol, fuhuş, tefeci üçgeninden kurtarılması gerekirken belediyenin güzide kafelerinde alkol satışı yapmasını nereye koyacağız? Ve göreve gelir gelmez akla gelen ilk icraatlarından biri olarak belediye kafelerinde alkol satışı yapmak da neyin nesi?
Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun göreve geldiği günden bu yana pozitif imajına zarar verdiğini düşündüğüm bu kararın gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.