İzmir’de CHP ve Tugay üzerine analiz!
CHP, İzmir’de belki son 30 yıldır böyle bir durumla karşılaşmamıştı.
CHP’li eski belediye başkanı, yöneticiler, bürokratlar ve mevcut il başkanı göz altındalar.
CHP, kamuoyuna olayı ‘Siyasi operasyon’ ve Hukuk dışı uygulama’ olarak lanse etse de, parti içinde yaşananlar buz dağının altını işaret ediyor.
Her açıklama, dolaylı ya da doğrudan Cemil Tugay’a dokunuyor.
Yolsuzluk soruşturması ile patlak veren parti içi çekişmelerde neden hedef Tugay?
Çünkü, Tugay, şikayetçi olmakla suçlanıyor. Her ne kadar “Biz şikayetçi olmadık” dese de!
Partide tepkinin tonu: Tugay’ı açıkça eleştirmiyoruz.
Kamuoyu ve sosyal medyada olaylar; kararsızlık ve kutuplaşma içinde yorumlanırken, Tugay buralarda da tepkilerin merkezinde yer alıyor.
Olayın sadece hukuki bir süreç değil, aynı zamanda parti içi güç dengelerinin ve yeni yönetim tarzlarının da sahneye çıktığı bir döneme denk gelmesi, Cemil Tugay’a yönelik tavırları daha karmaşık hale getiriyor.
İl örgütünden Tugay’a net, güçlü ve açık destek görülmedi. Özgür Özel dahil, üst düzey yöneticiler mesafeli açıklamalar yaptı.
Tüm bunlar, Tugay’ın hedefte bırakıldığı yönündeki görüşlere zemin kazandırdı.
Tugay’ın hem adaylık sürecindeki bazı isimlerle çatışması, hem de operasyon sürecinde yalnız bırakılması, kendisinin CHP içi mücadelenin “hedefi” haline geldiğini gösteriyor.
Adaylığından seçildiği ana, hatta bugüne kadar yaşadıklarına bakılırsa, Tugay yalnızlaştırılıyor.
İzmir’e dönük CHP’nin hiziplerini şöyle sıralamak mümkün; (Bana göre)
-Kılıçdaroğlu Geleneğinden Gelenler (“Eski Genel Merkez Grubu”)
-Özgür Özel ve “Yeni Genel Merkez” Grubu (“Değişimciler”)
-İzmir Örgütü ve “Soyerci” Yapı (“Kooperatifçi-Sosyal Belediyecilik Grubu”)
-“Alevi Sol Blok” ve Parti Meclisi İçindeki Bağımsız Solcular
-Aziz Kocaoğlu Grubu (“Eski Ekol – İzmir Merkez Sağ CHP’liler”)
Peki bu hiziplerin Tugay’a bakış açısı nasıl?
Kılıçdaroğlu grubu, soğuk
Özel grubu, kontrollü mesafe
Soyer grubu, mesafeli eleştirel
Kocaoğlu grubu, göreceli yakın
Bağımsız solcular, dışlayıcı
Cemil Tugay: Hiçbir yapının tam desteğini almadan, Birçok yapının ya dışlayıcı ya da kuşkulu yaklaşımıyla, İzmir gibi yüksek hizip rekabetinin yaşandığı bir kentte yalnız yürümeye çalışıyor.
Siyasi olarak savunmasız bir Tugay!
Peki Tugay, hiziplere karşı nasıl davranmalı?
Tarafsız başkan rolünü somutlaştırmalı; Her hizipten bazı isimlerle sessiz diplomasi.
Kendine destek blok oluşturmak; İdeolojik olmayan, şehri yöneten başkan (burada İzmir halkı düşünülebilir)
Ortak akıl masları kurmak ve partililere söz hakkı tanımak.
Algının duygusal yönünü kullanmak.
Tugay için tek yol; kendi liderliğini pekiştirmek.
Peki ne yaparsa her şey berbat olur?
Kendini temiz, herkesi kirli göstermek.
Genel Merkezle çatışmaya girmek.
Suçlayan ve ben bilirimci dil kullanmak.
Hiziplerle gizli ittifaklar kurmak.
İzmir halkına dokunmayı bırakmak.
Etrafına sadece sadakat temelli isimler toplamak.
Yapıyor mu? Yapar mı?
Zaman gösterecek.
Bu analizi, İzmir için yapmayı düşündüm. CHP’yi, Tugay’ı kurtarmak gibi derdim yok.
Kavgalardan hizmet görmeyen bu güzel şehrin, ferah içinde yaşayan bir ferdi olmak istiyorum.
