Bir hafta boyunca ailecek Bodrum’daydık.
Kalabalığı, trafiği, susuzluğu, aşırı nemi ve sıcağı bir yana bırakacak olursak; gördüğüm ekonomik hareketlilik ve canlılık gerçekten göz kamaştırıcıydı.
Popüler, orijinal konseptlere sahip onlarca akşam yemeği mekânı var. Ancak bu restoranlarda yer bulmak istiyorsanız, günler öncesinden rezervasyon yaptırmanız şart. Her tarzın örneğini bulabileceğiniz bu mekânlar, bulundukları konuma uygun şekilde özenle ve şık biçimde döşenmiş.
Bodrum’un bir başka özelliği, nereye giderseniz gidin deniz manzaralı olması. Coğrafi yapısı, tepeler ve koylarla adeta bir dantel gibi işlenmiş. Her yanı tepeler, dağlar… Fakat bu doğal yapı zamanla bambaşka bir manzaraya dönüşmüş. Tüm tepeler ve yamaçlar villa dolmuş. Sanki ormanlar ve ağaçlar gibi tepeleri kaplayan beyaz beton yığınları… Aralarına begonviller ve zeytin ağaçları serpiştirilmiş.
Bodrum artık yalnızca yaz tatili için gidilen bir sahil kasabası değil; yüksek gelir grubuna hitap eden, dünya ölçeğinde turizm markası hâline gelmiş bir merkez. Ekonomik hareketlilik, restoran ve otel fiyatlarına da yansımış durumda. Sadece turistik gelirler değil, gayrimenkul satışları ve inşaat sektörü de bölge ekonomisinin ana motoru hâline gelmiş.
Ancak bu ekonomik canlılık, sosyolojik dengeleri de değiştirmiş. Yerel halkın yaşam alanları daralırken, yaz-kış burada yaşayan yeni bir “yerleşik tatilci” kitlesi oluşmuş. Bu yeni yapı, hem sosyal hayatı hem de fiyat seviyelerini etkiliyor. Bodrum’da artık “yerel halk fiyatı” diye bir kavram neredeyse kalmamış.
Ne yazık ki Bodrum, yalnızca doğasını değil, geçmişinin bazı değerli miraslarını da kaybetmiş. Bir zamanlar koku ve tadıyla ünlü mandalina bahçeleri, verimli incirleri, taze baklası artık yok. Denizin bereketini simgeleyen meşhur Bodrum süngeri ise tarihe karışmış. Bunlar, turizm ve yapılaşma uğruna sessizce kaybolmuş değerler…
Kısacası Bodrum, doğası, denizi ve turizm olanaklarıyla hâlâ eşsiz; fakat ekonomik hareketlilik, yapılaşma hızı ve kaybolan yerel değerleri, önümüzdeki yıllarda bu cazibenin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri oluşturuyor.