DOLAR
41,8397
EURO
48,6868
ALTIN
5.646,94
BIST
10.443,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir
Açık
23°C
İzmir
23°C
Açık
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C
Perşembe Çok Bulutlu
23°C
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
24°C

Emrah Varol

Gazeteci

    15 Temmuz

    14.07.2024 10:26
    A+
    A-

    O lanet olası gece. Ailece otururken sosyal medyaya düşen birkaç paylaşımın ardından ‘Yok artık 2000’lerin Türkiye’sinde ne darbesi yahu’ demiştim. Aklımızın ucundan geçmezdi bizim uçaklarımızın bizi bombalayacağı…

    Evde duramazdım. Siyasi iktidarla alakası yoktu durumun. Mevcut iktidara hiç oy vermemiştim ve vermeyecektim. Ancak mesele başkaydı o dakikalarda. Olduğum yerden Çardak Havaalanına giderek kendi çapımızda darbe girişimine karşı sokaklardaydık sabaha kadar. Bir siyasetçinin dediği gibi, ‘Millet, devleti o gece sokaktan toplamıştı.’

    15 Temmuz’un üzerinden 8 yıl geçti. Masaya yatırdığımda bazı şeyleri öylesine isyan edecek konular var ki.

    En çok da suçsuz yere yattığına inandığım insanların durumu. Bu ülkeyi benden, senden daha fazla sevdiğine inandığım insanlar yıllarca cezaevinde yattı, yatıyor. Aynı suçun beterini işleyen insanlar ‘siyaseten’ makamlara getirilirken, bir gün dahi cezaevi görmezken, ifadesi dahi alınmazken içeride yatan insanların durumunu adaletle açıklayamıyorum. Yıllar sonra bazı insanlar boşa yattı diyecekler. Ancak geçen günlerin hesabını kim verecek? Ya herkese aynı cezalar verilsin ya da herkese aynı suçsuzluğa göre muamele edilsin!

    15 Temmuz’un ardından liyakat olacak demişlerdi. Çok inanmıştım inanın. Bu badirenin ardından herkes aklını başına alır diye düşünmüştüm. Soruları çalanlara kapılar kapanır, Anadolu çocukları gereken yerlere gelirdi belki. Bir baktık ki FETÖ’yü öven, çözüm sürecinde devleti askeri hedefe koyan Hilal Kaplan TRT’ye atandı. Ve başkaları başkaca yerlere. Ben Çardak Havaalanına bunlar devlete sövüp devletin kaymağını yesin diye gitmedim!

    Yine siyasi ayrılıkların, mahalle kavgalarının azalacağına inanmıştım. Öyle ya, büyük badire atlatmıştı ülkemiz. Ancak kavga da büyüdü, ayrılıklar da derinleşti. Bir türlü bir masa etrafında normal bir ülke gibi hareket edemedik. Bu darbe girişimi dahi bizi bir ve beraber yapamadı…

    Okullarda abartılı 15 Temmuz anlatımları ve fotoğrafları görüyorum. Ben 15 Temmuz’un kendisinin değil öncesinin anlatılması ve anlaşılması gerektiğine inanıyorum. Bir ülkeyi paralel bir yapıyla birlikte hareket ederek yönetmeye kalkmanın bedelinin neler olacağı anlatılmalı herkese. Soruları çalanlara ses çıkarmamanın bedelinin ne olduğunu anlatmalıyız. On yıllar içinde askeriye, polise, yargıya bu kadar sızmanın nasıl olduğunu anlatmalıyız. Belediyelerin parsel parsel arsa vermesinin, isimlerini salonlara, sokaklara vermesinin nelere yol açtığını konuşmalıyız!

    Bir de kendisi gibi düşünmeyen herkese ‘Sen FETÖ’cü müsün?’ soruları.  Hangi konuda farklı hareket etse birileri FETÖ damgası. Bir siyasi partide genel başkanlığa aday çıksa biri, ‘Bu kişi FETÖ adayı’ suçlamaları. Allah bu FETÖ’yü kahretsin de siz kendi koltuklarınızı, siyasi pozisyonlarınızı koruyacaksınız diye hayatı FETÖ’den kilometrelerce uzaktan geçmiş insanlara FETÖ’cü diyerek olayı sulandırmıyor musunuz? En çok da bunu yapanlar hayatı FETÖ’ye yakınlıkla geçmiş tipler. Bu konu artık gerçekten mide bulandırıyor. Kimse merak etmesin, kimin ne kadar FETÖ’ye yakın ya da uzak olduğunu herkes gayet iyi biliyor!

    Yoksa 15Temmuz işin diğer kısmı. Ömer Halisdemir gibi bir kahramanı anlatmak gerekiyor bu arada. Onun varlığıdır bize güç veren. Ölümü bile bile gözünü kırpmadan gidecek kahramanların varlığı milleti ayakta tutacak.

    Lafın özü şu: Allah bu millete bir daha darbenin adını dahi duyurmasın. Siyasi iktidar fark etmeksizin her zaman darbenin karşısında, sivil iradenin arkasında yer alacağız. Ömer Halisdemir başta olmak üzere hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmet diliyorum.

     

    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.