
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuvvetli yağış uyarısı üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, kent genelinde “acil durum planı”nı devreye aldığını duyurdu. 750 kişilik ekip, 210 araç, 11 mobil pompa ekibi ve 24 saatlik nöbet sistemiyle olası su baskınlarına karşı hazırlık yapıldığı belirtildi.
Ancak kentte son haftalarda yaşanan sel olayları, “önlem açıklamaları kâğıt üzerinde mi kalıyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
İZSU’dan yapılan açıklamada, yağmur suyu hatları, ızgaralar ve dere ağızlarında temizlik çalışmalarının tamamlandığı, 400’ün üzerinde noktada temizlik yapıldığı ve 26 kilometrelik hattın kamera ile tarandığı ifade edildi.
Buna karşın özellikle Foça, Aliağa, Bornova ve Karabağlar gibi geçmişte defalarca su baskını yaşayan bölgelerde vatandaşlar hâlâ tedirgin.
Foça’da Fevzi Paşa Mahallesi’nde tarihi sit alanında yer alan köprü yapısı nedeniyle derenin denize ulaşmasında yine sıkıntı yaşandığı bildirildi. Bölgedeki suyun kontrollü tahliyesi için ekiplerin müdahalesi gerekince “önlemler yeterli mi?” tartışması yeniden alevlendi.
İZSU yetkilileri, “Yağışın şiddetine göre tüm ekiplerimiz görevde olacak. Vatandaşlarımız mazgalları kapatacak şekilde araç park etmemeli” diyerek sorumluluğu paylaşırken, uzmanlar asıl sorunun yetersiz altyapı ve dere yataklarının yapılaşmaya açılması olduğunu vurguluyor.
Kent genelinde 230 kilometrelik dere hattının temizlendiği, 120 bin ton malzemenin çıkarıldığı açıklansa da her sağanakta göle dönen yollar, bu çalışmaların sahadaki etkisinin sınırlı kaldığını gösteriyor.
İZSU, 73 vidanjör, 41 kanal açma aracı ve 11 pompa ekibiyle sahada olduğunu duyurdu. Ancak geçmiş yıllarda da benzer açıklamalar yapılmasına rağmen birçok ilçede aynı noktaların her yağmurda su altında kalması, belediyenin önlem planlarının kalıcılığını sorgulatıyor.
Özellikle 23 Ekim’de Foça’da yaşanan sel felaketinde bir vatandaşın hayatını kaybetmesi, altyapı yatırımlarındaki gecikmelerin bedelinin ne kadar ağır olabileceğini bir kez daha göstermişti.
İZSU’nun 185 Çağrı Merkezi’nin de güçlendirildiği, ihbarlara ortalama 8-12 dakika içinde müdahale edildiği belirtilse de, vatandaşlar çoğu zaman “ekip gelmeden su çekiliyor, sorun çözülmeden gidiliyor” diyerek sistemin verimliliğini sorguluyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, her yağış öncesi benzer bir seferberlik açıklaması yapıyor. Ancak kentte her yıl yinelenen su baskınları, vatandaşın “hazırlık değil, çözüm istiyoruz” çağrısını güçlendiriyor.
Kent genelinde altyapı yatırımlarının hızlandırılmaması durumunda, 750 personel ve 210 araçlık seferberlik, sadece “yağmur sonrası hasar kontrolü” olmaktan öteye geçemeyecek gibi görünüyor.