Metin Aydınoğlu

İşi gücü bıraktık başka derdimiz, sıkıntımız yokmuş gibi. ‘Yabancı hakem’ aşağı, ‘Yabancı hakem’ yukarı. Madem bir kez yaptınız bu maça yabancı hakem verin, niye? Elinizde, çok istekliydiniz. Beşiktaş’ın nesi eksik? Türk hakem verilecekmiş, öyle deniyor. Sevineyim mi bilemedim. Ne günlere...

Nice sporcular yetişti, soğuk günlerde kahrımızı çekti, Atatürk Stadı Atletizm Salonu. Yakın bir yerde ‘Atletizim’ yazsa da merhum Soner Coşan hocamın adı verildi. 90’lı yıllarda haber yapmaya gidince karşılaşırdık. Güzel insanlar hepsi, en başta. Şöyle böyle değiller yani. Mahir Araz,...

‘Dur yolcu ! Bilmeden gelip bastığın, bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver. Bu sessiz yığın. Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda İstiklal uğrunda, namus yolunda can veren Mehmed’in...

‘Atmak değil, sahada tutmaktır hakemlik’ dendi bizlere. Çok doğru. ‘Bu sakın atma anlamında’ değil tabi ki de. Oynamak isteyeni oynatacaksın, oynamadığı gibi oynatmak istemeyene de kırmızı kart göstereceksin, ihraç edeceksin, sahadan atacaksın, duşa göndereceksin, postalayacaksın. Tanımlaması böyle. ‘Sıkıysa at da...

Sanki Almanya Ligi, Arjantin Ligi, Patagonya Ligi de ‘Türk hakem istemiyoruz’ diyorlar. Oralarda istenmeye bilir, kendi insanlarına sahip çıkma adına o da. İstemediğiniz Türk hakemlerini sizler bu hale getirdiniz. Siz seçmediniz mi federasyonu bile. Onlar da hakemlerine sahip çıkmaz, destek...

Hakemlik bir melektir, hem de kadın. Aynı zamanda melekedir. Öğren, çık sahaya olmazsa olmuyor. Hakemlik sevgi değil, aşk değil, tam adıyla bir sevdadır. Hem de kapkarasından. Tıpkı hakem kıyafeti gibi. Kara sevda, tek taraflı. Ulaşması, kavuşması mümkün değil. Farkında bile...

Zaman geçirmeye çalışmanın iki nedeni var. ‘Maç böyle bitsin’ şartlanmışlığı ile ‘dinlenme’ isteği. Ne boy, pos ne de yabancı dil, bilinmesi gereken ilk kural, ’12. Kural Fauller ve Fena Hareketler’dir.  Yazıyorsam, adına süper denen lig için yazmıyorum. Çünkü oralarda herkes...

Bir tanecik dilimiz var, yazarken söylerken. Dikkat edelim, özen gösterelim, yaşatalım. ‘Tşk’ yazıyor kanka (!). ‘Teşekkür’ yazsan ne olur. Eksik mi kalırsın. İki reklam var mesela birisinde şöyle denmez böyle denir diye. Fena değil. Diğerinde olması gereken iş yeri tuvaletinin...

İki tabir, tasvir. ‘Kabak tadı, ‘Temcit pilavı’ İkisinin de anlamı şudur; ‘hep aynı konu bıktık artık’. Şahsımda bıktı, bu son. Mücver patateslisini de yapan var, kabağı harika gider. Temcit pilavını da yerim. Şimdiler de döküyor, pahalı her şey diyenler. Isıt...

Yazması çok zor, en zor yazı budur. Ve de ne desen ne yazsan olmuyor. Yazmaya gelince de zorlanıyor insan, sorgulamaya başlayınca da. Kalıyor öylece. Niye hep kış günü, okul araçları, öğrenci, sporcu, trafik kazası, çok erken çok acı kayıplar, suçlamak...

Yabancı hakem geldi sonunda, getirildi. Utanıyorum, iğreniyorum. Türk hakemliğini bu hale getirenler utansın. Derbiye yabancı çıkınca, diğer maçlar ne olacak ? Hangi yüzle göreve devam edecek, bizim arkadaşlar. Amatörce yaklaşım, profesyonelce düşün demeyin sakın. Hakem olsam, anında bırakırdım. TFF’nin takdir...

‘Sahalarımız çiçek açtı’ yazardık. ‘Çiçek bahçesi’, ‘çiçek fuarı’ oldu her yer. Geçmişte belki de fi tarihinde desem yeridir. Sahada, salonda emek veren bir kadın görsek haber yapmak için çok emek verirdik. Birbirimizle, kendimizle yarışırdık. Hatta haber atlatma denen bir durum...

Öncelikle şunu belirteyim. Şimdi ne mümkün, her şey paraya geldi dayandı. Efsane futbolcular, hakemler, antrenörler bile giremiyor. Gençler, amatörler ne mümkün. Ekrandan izlemek bile parayla. Bedava yok, bir hava o da şimdilik. İlla dıtlayıp geçirecekler. Bu maçı GSİM personeli bir...

Spor ve bıçak, yan yana bile gelmemesi gereken iki kelime, ama yaşıyoruz maalesef… Toplum ne ise sahada, tribünde odur. Filler tepişir, çimenler ezilir. Balık baştan kokar. İmam, cemaat misali. Ne derseniz, deyin. Adına ‘Süper’ denen ligimizde ne olursa, oluyorsa, yaşanıyorsa....

Şöyle bir ‘VARsız, yabancı VARsız,  yaygarasız, hakemsiz, yaygarasız maç’ izleyeyim, dedim. Oldu da hiç pişman olmadım. Hava çok soğuk, tipi rüzgâr hepsi var, zemin futbol oynamaya elverişli. Ziraat Kupası grup maçı, Fenerbahçe – Erzurumspor adı. Hakemle kazandığı veya kaybettiği iddia...

Megalomanlık, ego yüksekliği olarak kabul etmeyin ama, bu böyle. Adı Metin’lerden hep fikir çıkar, ilkleri bulurlar başlatırlar, beklerler. Destek olursa yürür gider başlattıkları devrimler, uygulamalar. Şimdikiler, son 20 yıldakiler komple soğutma gayretine girseler de Özhan Canaydın başkanım ile adı Metin...

Bu akşam Sakaryaspor’u yenerse tarihinde ilk kez süper lige çıkacak Sakaryaspor bu satırların yazarından 1 yaş büyük, saygı duyarım. Büyüğümdür, büyüktür. 1965’li, Türk futbolunun mihenk taşı. Nice futbolcular yetiştirdi armağan etti, Türk futboluna. 11 yıl yer aldı, forma terletti, süper...

Delikanlılığın, yiğitliğin ve de mertliğin onurunu güzelliğini sözcüklerle beynimize nakış gibi işlemeye çalışan, doğa, insan, hayvan sevgisini de çokça aşılayan Köroğlu’nun sözüdür; ‘Tüfek icad oldu mertlik bozuldu’. Şimdi ‘İnternet icat oldu mertlik bozuldu’ diyemeyeceğim ama. Habercilik, spor yazarlığı bozuldu hatta...